İki yüzyıldan fazla bir süre sonra keşfedildi .. Mısır, Kralları Vadisi'nde Kral Amenhotep III'ün mezarını açtı
October 4, 202562 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu:
16
Mısır, bugün Cumartesi günü, ülkenin tarihî Luxor şehrinde, Kral Amenhotep III'e ait nadir bir kraliyet mezarını açtı ve bu, keşfinden yaklaşık 226 yıl sonra gerçekleşti.
Mezar, Turizm ve Antik Eserler Bakanı Sherif Fathy ve Luxor ilindeki bazı üst düzey yetkililer ile Yüksek Antik Eserler Konseyi'nin katılımıyla açıldı.
Mezar, eski Mısır krallarına ait yüzlerce mezarın bulunduğu Krallar Vadisi'nde yer almaktadır. Mezar, kraliyet gömme tarzının evriminde eşsiz bir örnek olarak kabul edilmektedir; çünkü Amenhotep III, mezarını gözlerden uzak bir dağ geçidine oyulmasını seçmiş, Nil kıyılarına mezar inşa etme geleneğine aykırı bir karar almıştır.
Luxor'daki arkeolojik kaynaklara göre, mezar 1799 yılında Fransızlar Rousier Goulard ve Édouard de Villiers du Terrage tarafından keşfedilmiştir; ayrıca, Britanyalı gezgin William George Brown'un bu tarihten önce günlüklerinde mezardan bahsettiğine dair işaretler bulunmaktadır.
Restorasyon ve rehabilitasyon çalışmaları, UNESCO ve Japon hükümetinin desteğiyle yaklaşık 20 yıl sürmüştür ve mimari restorasyon, çevresel kontrol sistemlerinin kurulması ve mezar içinde bulunan arkeolojik eserlerin toplanması ve restorasyonunu içermektedir.
Mezarın mimari tasarımı, hassasiyet ve ihtişam ile karakterizedir; gizli bir girişle başlar ve belirgin bir kayanın arkasında uzun bir koridora açılır, ardından iki sütunlu bir odaya ve ana gömme odasına bağlanan geniş koridorlar gelir; ana gömme odası altı büyük sütuna dayanmakta olup, koridorlardan yedi yan oda çıkmaktadır.
Duvardaki süslemeler, eski Mısır cenaze sanatının olağanüstü bir yönünü temsil etmektedir; duvarlar, güneşin gece yolculuğunu on iki saat boyunca tasvir eden renkli sıva ile kaplanmıştır ve bu, eski Mısır dinindeki yeniden doğuş ve ölümsüzlük kavramına sembolik bir atıfta bulunmaktadır.
Mezar, modern devlet döneminde cenaze tarzı ve dini sembolizmi incelemek için temel bir referans olarak kabul edilmektedir; ayrıca, Amenhotep III'ün ardından gelen kralların mezarlarında örnek alınacak sanatsal ve mimari bir model teşkil etmektedir.