Askeri işbirliği açısından dikkat çekici bir gelişme olarak, Türk Savunma Bakanlığı, Mısır ve Türkiye deniz kuvvetleri arasında "Dostluk Denizi" tatbikatlarının yeniden başlayacağını duyurdu. Bu, iki ülke arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle 13 yıl süren bir duraklamanın ardından gerçekleşiyor.
Türk Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk, tatbikatların bu ay 22 ile 26 Eylül tarihleri arasında Doğu Akdeniz bölgesinde gerçekleştirileceğini ve iki ülke arasındaki güvenlik ve askeri işbirliğini güçlendirmeyi, deniz kuvvetleri arasında operasyonel uyum ve koordinasyonu artırmayı hedeflediğini belirtti.
Aktürk, bu adımın ikili ilişkilerde stratejik bir dönüşüm noktası temsil ettiğini ve jeopolitik gerginliklerin arttığı bir bölgede güven inşa etme ve koordinasyon sağlama isteğini yansıttığını söyledi.
* Hassas Bir Zaman Diliminde Caydırıcı ve Güvence Mesajları
Bu bağlamda, askeri yüksek lisans ve strateji akademisinde ders veren Tümgeneral Mohammed Farghali, bu tatbikatların bölgesel çatışmaların arttığı bir dönemde, özellikle Doğu Akdeniz ve Gazze Şeridi'nde son derece önemli bir zamanda yapıldığını ifade etti.
Farghali, tatbikatın Mısır halkına, deniz kuvvetlerinin Akdeniz'deki ekonomik varlıkları koruma konusundaki hazırlığını güvence altına alan mesajlar verdiğini, özellikle gaz zenginlikleri ve deniz yetki alanlarıyla ilgili tehditlerin arttığı bir dönemde önemli olduğunu belirtti.
Ekledi:
"Tatbikat, askeri deneyimlerin paylaşılması, modern deniz operasyon sahalarının tanınması ve kıyıdaş ülkelerin ekonomik bölgelerinin korunması konusunda eğitim vermeyi amaçlıyor; bu, mevcut zorluklar göz önüne alındığında hayati bir meseledir."
Farghali, Mısır donanmasını "Orta Doğu'daki en güçlü ve en iyi eğitimli donanmalardan biri" olarak tanımladı ve bu askeri işbirliğinin Mısır-Türkiye ilişkilerinde belirgin bir iyileşmeyi yansıttığını, bunun üst düzey ziyaretler ve enerji, yatırım ve ticaret alanlarında çok sayıda anlaşmalarla kendini gösterdiğini belirtti.
* Bölgedeki Stratejik Dönüşümler .. ve "İsrail Genişlemesi Hayalleri"ne Yanıt
Bu bağlamda, Karargah ve Komutanlık Okulu danışmanı Tümgeneral Osman Mahmud Kabir, bu tatbikatların yeniden başlamasının siyasi olgunluk ve mevcut zorluklarla başa çıkmak için güçlü savunma blokları oluşturma gerekliliği konusunda stratejik bir farkındalığı yansıttığını vurguladı.
Kabir, "Dostluk Denizi" tatbikatlarının, 2012 yılında siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle tatbikatların durdurulmasının ardından Mısır-Türkiye ilişkilerinde köklü bir dönüşümün doğrudan bir sonucu olduğunu ifade etti.
Tatbikatların zamanlamasının, Gazze'de yaklaşık iki yıldır devam eden insani felaket ve 9 Eylül'de egemenliğe yönelik son İsrail saldırısı gibi bölgesel sahnede tehlikeli değişimlerle çakıştığını belirtti. Ayrıca, İsrail'in "Büyük İsrail Devleti" olarak bilinen kavramla ilgili son açıklamaları, Mısır'ın doğusunun gelecekteki sınırları içinde yer aldığı iddialarını da ekledi.
Devam etti:
"Bu tatbikatlar, İsrail'in genişleme hayallerinin birer hayal olduğunu ve bölgesel savunma ittifaklarının ve Arap güçlerinin savaş hazırlığının kayaları üzerinde parçalanacağını net bir şekilde ileten bir mesaj taşımaktadır."
Kabir, tatbikatların, saldırgan ve vurucu deniz araçları ile birlikte, yüksek teknolojiye sahip hava savunma sistemleri ve hassas güdümlü ateşli silahlar dahil olmak üzere, ulusal egemenliğe yönelik herhangi bir tehdide karşı en güçlü caydırıcı yanıtı oluşturduğunu vurguladı.
* Saha Diplomasisi ve Gelişen İlişkiler
Tatbikatlar, Ankara ve Kahire arasındaki yoğun diplomatik çabaların bir uzantısını temsil ediyor; bu çabalar son aylarda savunma ve dışişleri bakanlarının karşılıklı ziyaretlerini ve gaz, enerji, yatırım ve ticaret alanlarında ekonomik anlaşmaların imzalanmasını içeriyordu.
Mısır ve Türkiye'nin Libya krizinin çözümüne katkıda bulunma çabaları ve Filistinlilerin yerinden edilmesine veya Gazze'de kalıcı bir işgalin dayatılmasına karşı çıkmaları bağlamında, "Dostluk Denizi" tatbikatları, geçmişteki anlaşmazlıkları aşarak, değişen jeopolitik gerçekliklere yanıt veren kapsamlı bir güvenlik ortaklığına doğru ilişkilerin dönüşümünün yeni bir başlığı olarak ortaya çıkıyor.
* Sonuç Olarak:
"Dostluk Denizi" tatbikatları, Orta Doğu'daki iki anahtar ülke arasında güvenin yeniden tesis edilmesi için pratik bir test niteliğindedir ve aynı zamanda siyasi ve askeri bir mesajdır:
Akdeniz güvenliği artık açık bir alan değil, ulusal egemenliğe sahip ülkelerin, yeni tehditlere karşı çıkarlarını ve varlıklarını korumak için bir araya geldiği bir alandır.