Tunus'ta öğrencilerin üniversitelerdeki kıyafetleri üzerine katı kurallar getirilmesiyle geniş bir tartışma başladı

Tunus'ta bazı Tunus üniversitelerinin kampüs içinde öğrencilerin kıyafetleri üzerinde katı kısıtlamalar getirme kararının ardından tartışmalar dikkat çekici bir şekilde arttı. Kamuoyunda, bu adımı eğitim ortamını düzenlemek için gerekli görenler ile bireysel özgürlüklere açık bir saldırı olarak değerlendirenler arasında keskin bir ayrım oluştu.

Eleştirilerin odağı olan karar, başkentteki Hukuk ve Siyasi Bilimler Fakültesi ile Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi tarafından alındı ve açıkça yırtık pantolon, kısa etek ve aşırı makyaj kullanımını yasakladı. Ayrıca, kampüs içinde "uygun" kıyafetlerin giyilmesi gerektiği vurgulandı.

Bu kararın ardından, son saatlerde sosyal medya platformları öğrenciler, aktivistler ve bireysel özgürlük savunucuları tarafından yapılan yorumlar ve eleştirilerle dolup taştı. Bu kişiler, üniversitenin öğrencilerin dış görünüşü yerine öğretim kalitesini ve bilimsel araştırmayı geliştirmeye odaklanması gerektiğini savundular.

Facebook'taki bazı öğrenci forumlarında, öğrenciler kararın sahada uygulanmaya başladığından şikayet ettiler. Bazıları, kurum müdürünün sınıflarda denetim gezileri düzenlediğini ve "uygun olmayan görünüm" gerekçesiyle öğrencileri sınıflardan attığını belirtti. Bu durum derslerin aksamasına ve gergin bir atmosferin yayılmasına yol açtı.

Bazı öğrenciler, bedenleri üzerinde bir denetim olduğunu düşündükleri için öfkelerini dile getirdiler. Kıyafetlerinin mütevazı olduğunu ve ahlaki ve sosyal değerlere uygun olduğunu belirttiler. Kısa elbiseler veya kısa kollu tişörtler giymelerinin yasaklanmasının kişisel özgürlük üzerinde haksız bir kısıtlama olduğunu ifade ettiler.

Tanınmış avukat Monir Ben Salih, bu kararları eleştirerek Facebook sayfasında şunları yazdı:

"Özgürlüğü koruması gereken kurumların, bedenler üzerinde bir denetim kültürünü pekiştirdiğini görmek üzücü. Tehlike sadece kararın içeriğinde değil, aynı zamanda yırtık pantolonlar ve kısa eteklerin üniversitenin en büyük sorunları olduğunu düşünen bir mantıkta yatıyor; bilimsel araştırma, müfredat geliştirme veya istihdam fırsatlarını sağlama değil."

Ancak diğer taraftan, karar bazı medya ve akademik kişilikler tarafından desteklendi. Aralarında gazeteci Sena Majri de bulunuyor. O, "Karar doğru ve yerinde, çünkü üniversite bilim ışığıdır, bir moda sahnesi değildir. Sokaklardaki günlük manzaralar rahatsız edici, çünkü kıyafetler daha fazla açığa çıkarıyor, bu da topluma yabancı bir görüntü." dedi.

Bu tartışma, Tunus üniversitelerinin eğitim kalitesinin düşmesi, altyapı eksiklikleri ve üniversite mezunları arasında yüksek işsizlik oranları gibi sürekli eleştirilerle karşı karşıya kaldığı hassas bir zamanda ortaya çıkıyor. Bu durum, bazı gözlemcilerin kıyafet tartışmasının daha temel sorunlardan dikkatleri uzaklaştırma çabası olduğunu düşünmesine neden oluyor.

Bu, üniversite kıyafetleri meselesinin Tunus'ta ilk kez gündeme gelmesi değil, ancak bu şekilde doğrudan uygulama adımlarının atıldığı ilk kez. Bu durum, Tunus üniversite ortamında ifade ve seçim özgürlüğünün geleceği hakkında soru işaretleri doğuruyor.

Belirli bir kıyafet zorunluluğunun üniversitelerde getirilmesinin disiplin açısından bir adım mı, yoksa kişisel özgürlüğe bir saldırı mı olduğunu düşünüyor musunuz?