Güney Okyanus Akıntısı Hareket Ediyor: Dünya İklimini Yeniden Şekillendirebilecek Gizli Bir Değişim
October 13, 2025295 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu:
16
Yeni bilimsel araştırmalar, Güney okyanus akıntısının - Antarktika kıtasını çevreleyen dev soğuk su halkası - önümüzdeki yüzyıllar içinde yer değiştirebileceğini ortaya koydu. Bu durum, Dünya'nın ikliminde ve ekosistemlerinde geniş kapsamlı değişimlere yol açabilir.
Bu akıntı, kesintisiz olarak batıdan doğuya doğru akan dev bir su halkası olarak uzanmakta ve saniyede yaklaşık 182 milyon metreküp su taşımaktadır, bu da onu gezegenin en güçlü akıntılarından biri yapmaktadır.
Gizli İklim Motoru
Güney akıntısı, Atlantik, Pasifik ve Hint okyanusları arasında ısı ve besin maddelerini taşıyan doğal bir ısı düzenleyici olarak çalışmaktadır. Gücü, karasal alanlardan etkilenmeyen şiddetli güneybatı rüzgârlarına bağlıdır, bu da ona küresel iklim dengesini koruyan sürekli bir enerji sağlar.
Ancak son çalışmalar, bu sistemin düşünüldüğünden daha az istikrarlı olduğunu ve yer değiştirmesinin okyanuslardaki ısı ve karbon akışlarını değiştirebileceğini göstermektedir.
Scotia Denizi'nin Derinliklerinden Kanıtlar
Uluslararası bir bilim ekibi tarafından yürütülen çalışmada, Antarktika kıtasının kuzeyinde bulunan Scotia Denizi'nden 3.000 ile 4.000 metre derinlikten tortul örnekler toplandı.
Analizler, 130.000 yıl önceki son sıcak dönem sırasında akıntının hızının, son bin yıla göre üç kat daha yüksek olduğunu göstermektedir; bu da Dünya'nın yörüngesindeki değişikliklere ve eksen eğikliğine karşı duyarlılığını yansıtmaktadır. Bu faktörler, gezegene ulaşan güneş radyasyonunun miktarını kontrol etmektedir.
Gelecek İçin Endişe Verici Sonuçlar
Sonuçlar, o dönemde iklim değişikliği bölgesinin yaklaşık 600 kilometre güneyde hareket ettiğini göstermekte, bu da sıcak suyun Antarktika'daki buzulların yakınlarına gelmesine neden olmuştur. Bunun, o dönemde deniz seviyesinin 6 ila 9 metre yükselmesine katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Bilim insanları, mevcut küresel ısınmanın devam etmesi durumunda aynı senaryonun tekrar edebileceği konusunda uyarıyor; bu da küresel iklimi beklenmedik şekillerde yeniden şekillendirebilir.