Bosnalı kökenli 20 yaşında genç bir Fransız, sosyal yardımlarla geçimini sağlıyor ve çoğu zamanını video oyunlarında geçiriyor. Güney Fransa'daki "La Grand-Combe" kasabasındaki bir camide korkunç bir suç işledi.
Cuma sabahı, 23 yaşındaki Malili genç Aboubakr'ın cuma namazı öncesinde camiyi temizlemeye hazırlandığı "Khadija" camisine saat tam sekizde girdi.
Yalnızdı, derin bir huşu içinde namazını kılıyordu ve bu secde anının son veda anına dönüşeceğini hiç beklemedi.
Katil, aldatıcı bir sakinlikle yanına yaklaştı ve namaz kılmak için hazırlandığını taklit etti, ardından ona 50 ölümcül bıçak darbesi indirdi, kanlar içinde cansız bir şekilde bıraktı.
Suçunu burada bırakmadı, ayrıca cep telefonuyla cinayetini kaydetti, kurbanının ölüm anını kaydetti, ardından olay yerinden kaçtı ve görüntüyü Discord platformunda yayınladı, daha sonra silmeye karar verdi.
Kurban, yerel toplumda tanınan ve sevilen biriydi, özel bir inşaat enstitüsünden mesleki bir sertifika sahibiydi ve camiye yakın bir mahallede yaşıyordu.
Cinayetin işlenmesinden üç saat sonra cesedi bulunduğunda, cami şok olmuş cemaatle dolmuştu, Fransız polisi birimlerini harekete geçirdi ve Paris'teki terörle mücadele biriminden dedektifler soruşturmaya katıldı.
Katil kurbanı tanımıyor, motivasyon hala bilinmiyor, ancak savcılık ırkçı veya dini nefret motivasyonlu bir suç senaryosunu ve psikolojik durumunu incelemektedir.
Kaydettiği videoda, soğuk bir sesle katil, "Yaptım... Beni kesinlikle tutuklayacaklar" dedi, olayı tamamen kaydeden güvenlik kameralarının farkına varmasının ardından.
Fransız Başbakanı, bu korkunç eylemi kınayarak bunu "İslam'a karşı bir eylem" olarak nitelendirdi, İçişleri Bakanı ise "Kutsal bir ibadet yerinde bir kişinin öldürülmesinin, tüm inananların kalbini sızlatan bir suç olduğunu" doğruladı.
Kasaba sakinleri, Aboubakr'ın cenazesini Mali'ye taşımak için bağış toplamaya başladı, burada ailesi ona son veda edecek.
Müslümanları ve Fransızları aynı şekilde etkileyen acı verici hikaye, nefret ve şiddet dosyasını yeniden açıyor ve hatta en kutsal yerlerde bile bir arada yaşamanın kırılganlığını ve zorluğunu gözler önüne seriyor.