Hamidti, Sudanlıları İhvan'dan 'kurtarma' sözü veriyor ve ihlallerle ilgili uluslararası bir soruşturma çağrısında bulunuyor

Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Daglo (Hamidti), "Sudan halkını İhvan örgütünden kurtarma" sözü vererek, örgütü 2023 Nisan'ından bu yana ülkede devam eden savaşın sorumlusu olarak gösterdi.
Salı akşamı yaptığı televizyon konuşmasında Hamidti, çatışma ile birlikte yaşanan ihlalleri araştırmak için uluslararası bir komite kurulmasını talep etti ve olanların, Sudanlı güçlerin çözemediği eski siyasi çatışmaların bir uzantısı olduğunu belirtti.
Hamidti, "Eski rejimin unsurları savaş ve kan dökme yolunu seçti, yaptıklarının sonuçlarına katlanmak zorundalar" dedi ve "Bugün ordu bayrağı altında savaşanlar aslında İhvan'dır" diyerek, örgütün askeri kurum üzerindeki hâkimiyetine atıfta bulundu.
Hamidti, ordu komutanı Abdül Fattah Burhan'a hitap ederek, onu İhvan ile olan ilişkisi hakkında "uluslararası toplumu kandırmaya" çalışmakla suçladı ve "Sudan'da artık ordu yok, din adına savaşan milisler var, İslam onlardan tamamen uzaktır" diye ekledi.
Sahadaki gelişmeler hakkında konuşan Hamidti, Kordofan eyaletine insansız hava aracıyla yapılan saldırıyı, kabile lideri Mecanin ve 17 kabile liderinin ölümüne yol açan "büyük bir hata" olarak nitelendirerek, ordunun "bunun bedelini ödeyeceğini" vurguladı.
Son günlerde, Demaazin, Sennar, Kessala ve Beyaz Nil'deki hedeflere yönelik bir dizi hava saldırısının gerçekleştiğini belirtti ve Sennar'daki bir askerlik kampında yüzlerce ölü olduğu yönünde raporlar olduğunu, ancak henüz resmi bir teyit olmadığını ifade etti.
Hamidti, Darfur veya Kordofan eyaletlerinde sivilleri hedef alan bir insansız hava aracının veya uçakla yapılan herhangi bir saldırının, onun güçleri için "meşru bir hedef" olacağını tehdit etti ve bunun, o operasyonlara katılan komşu ülkelerdeki herhangi bir havaalanını da kapsadığını belirtti.
Ayrıca, yerel liderlerin ve toplumsal sembollerin hedef alınmasını, "kabileleri yok etme ve miraslarını silme girişimi" olarak tanımlayarak, bu saldırılara güçlü bir yanıt verme sözü verdi ve Hızlı Destek Kuvvetleri'nin ordu kontrolündeki bölgelerde sivilleri hedef almama taahhüdünü yineledi.