Suriyeli Mültecilerin Gönüllü Dönüşü.. Komşu Ülkeler ve Avrupa Arasındaki Fark
September 8, 2025204 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu:
16
Suriyeli komşu ülkelerde mülteci kabul politikalarında belirgin bir değişim yaşanıyor. Ankara, Aralık ayından bu yana 474 binden fazla Suriyeli mültecinin geri dönüşünü sağladığını açıkladı. Bu rakamlar, 2016 yılından bu yana Suriye'ye gönüllü olarak dönenlerin sayısının resmi açıklamalara göre 1 milyon 213 bini aştığı daha geniş bir bağlamda geliyor.
Öte yandan, Avrupa verileri farklı bir tablo sunuyor. Almanya, büyük sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparken, Ağustos ayı sonuna kadar sadece 1867 kişi devlet desteğiyle ülkeden ayrıldı. Bu mütevazı rakam, Avrupa'daki mültecilerin geri dönüş kararının karmaşıklığını yansıtıyor, özellikle de 2024 yılında 83 binden fazla Suriyeli'nin Alman vatandaşlığına sahip olmasıyla birlikte yasal ve sosyal yeni bağlar oluşturulmasıyla.
Suriye'ye dönüş, Esad rejiminin düşüşünden sonra güvenlik koşullarındaki nispi iyileşmeye rağmen hala ciddi zorluklarla karşı karşıya. Saha raporları, bazı bölgelerdeki (örneğin, merkezi Şam) nispi istikrar ile diğer bölgelerdeki geniş yıkım ve yaşam zorlukları arasında çarpıcı bir çelişki olduğunu gösteriyor. Bu farklılık, özellikle çocukları için kalıcı bir istikrar arayan aileler için geri dönüş kararını zor bir seçenek haline getiriyor.
Diğer yandan, yeni mülteci akışları devam ediyor; 2025 yılının ilk sekiz ayında Almanya'da yaklaşık 17 bin 650 Suriyeli yeni sığınma başvurusu yaptı. Bu rakamlar, Suriye krizinin tüm gelişmelere rağmen henüz tamamen sona ermediğini hatırlatıyor.
Suriyeli dosyası, insani yardımların sağlanmasından gönüllü geri dönüş ve yeniden inşaya destek vermeye önceliğin kaydığı yeni bir aşamaya girmiş gibi görünüyor. Ancak bu aşamanın başarısı, güvenlik koşullarındaki sürekli iyileşme, yeniden inşa için uluslararası desteğin sağlanması ve yıpranmış Suriyeli ekonominin geri dönenleri kabul etme kapasitesi gibi karmaşık faktörlere bağlı olacaktır.
Öte yandan, Avrupa verileri farklı bir tablo sunuyor. Almanya, büyük sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparken, Ağustos ayı sonuna kadar sadece 1867 kişi devlet desteğiyle ülkeden ayrıldı. Bu mütevazı rakam, Avrupa'daki mültecilerin geri dönüş kararının karmaşıklığını yansıtıyor, özellikle de 2024 yılında 83 binden fazla Suriyeli'nin Alman vatandaşlığına sahip olmasıyla birlikte yasal ve sosyal yeni bağlar oluşturulmasıyla.
Suriye'ye dönüş, Esad rejiminin düşüşünden sonra güvenlik koşullarındaki nispi iyileşmeye rağmen hala ciddi zorluklarla karşı karşıya. Saha raporları, bazı bölgelerdeki (örneğin, merkezi Şam) nispi istikrar ile diğer bölgelerdeki geniş yıkım ve yaşam zorlukları arasında çarpıcı bir çelişki olduğunu gösteriyor. Bu farklılık, özellikle çocukları için kalıcı bir istikrar arayan aileler için geri dönüş kararını zor bir seçenek haline getiriyor.
Diğer yandan, yeni mülteci akışları devam ediyor; 2025 yılının ilk sekiz ayında Almanya'da yaklaşık 17 bin 650 Suriyeli yeni sığınma başvurusu yaptı. Bu rakamlar, Suriye krizinin tüm gelişmelere rağmen henüz tamamen sona ermediğini hatırlatıyor.
Suriyeli dosyası, insani yardımların sağlanmasından gönüllü geri dönüş ve yeniden inşaya destek vermeye önceliğin kaydığı yeni bir aşamaya girmiş gibi görünüyor. Ancak bu aşamanın başarısı, güvenlik koşullarındaki sürekli iyileşme, yeniden inşa için uluslararası desteğin sağlanması ve yıpranmış Suriyeli ekonominin geri dönenleri kabul etme kapasitesi gibi karmaşık faktörlere bağlı olacaktır.