Özel ilişki testte.. Trump'ın İngiltere ziyareti soru işaretleri yaratıyor

Kraliyet gösterişi ile diplomatik ciddiyetin bir araya geldiği bir manzarada, İngiltere, ABD Başkanı Donald Trump'ı görevdeki ikinci ziyaretinde karşılıyor, ancak bu sefer farklı bir nitelik taşıyor. Kral III. Charles ile birlikte kraliyet arabasının bağımsızlığı ve resmi bir ziyafete katılım ile dolu olan bu ziyaret, ülkeler arasındaki "özel ilişkiyi" güçlendirmeyi amaçlıyor, uluslararası karmaşık bir aşamada.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Amerikalı müttefik ile birliği göstermek için çaba sarf ediyor ve ortak bir basın toplantısında "güvenliğin İngiltere-ABD ilişkilerinin temeli olduğunu" vurguluyor, Trump ise bu ilişkiyi "dünyada eşi benzeri olmayan" olarak tanımlıyor. Ancak bu olumlu sözlerin arasında, bu ilişkinin sağlamlığını test eden gerçek zorluklar öne çıkıyor.
Ukrayna dosyası, potansiyel bir anlaşmazlık noktası oluşturuyor; Starmer, Trump'ı Rusya'ya karşı daha sert bir tutum benimsemeye ikna etmeye çalışıyor, oysa Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin'in kendisini "hayal kırıklığına uğrattığını" açıkladı. Bu tutum farklılığı, Batı ittifakının Rus politikalarına karşı gerçek bir test oluşturabilir.
Orta Doğu'da ise Starmer, Gazze'ye yapılan saldırıyı tartışmak için baskı altında, zira İngiltere ve ABD'nin tutumları tam olarak örtüşmüyor. Trump, Avrupa'nın Filistin devletini tanımasını "Hamas'a ödül" olarak nitelendirirken, Starmer'ın tutumuna karşı esneklik gösterdi ve "Starmer'ın bir tutum almasına karşı olmadığını" söyledi.
Ekonomik taraf daha parlak görünüyor; iki taraf, İngiltere'deki 150 milyar sterlin değerindeki Amerikan yatırım paketinin tanıtımını kutluyor. Bu yatırımlar, teknoloji, enerji ve yaşam bilimleri gibi alanları kapsıyor. Bu yatırımlar, ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirmede merkezi bir faktör olabilir.
Ancak ziyaret risklerden yoksun değil; Starmer, iç meselelerden uzaklaşarak dış politikalara odaklanmaya çalışıyor, internet güvenliği yasaları ve İngiltere'nin İsrail'e karşı tutumu gibi hassas konulara dikkat çekiyor. Bu çaba, Trump'ın öngörülemeyen tutumları altında tam olarak başarılı olmayabilir.
Bu ziyaret, ülkeler arasındaki "özel ilişkiyi" yeni bir dönemde gerçek bir test olarak kalıyor. İngiltere, Washington ile ittifakını güçlendirmeye çalışırken, ulusal çıkarları ile her zaman kendi vizyonu ile örtüşmeyen Amerikan tutumları arasında denge kurma zorluğu ile karşı karşıya. Bu testte başarılı olmak, yüksek diplomatik beceri ve anlaşmazlıkları yönetme konusunda bir bilgelik gerektirecek, özellikle büyük jeopolitik değişimlerin yaşandığı bir bölgede.