Metaverse: Dijital Ekonominin Patlaması ve Siber Savaşın Zorlukları Arasında
Trilyonlarca dolara ulaşan dev yatırımların gölgesinde, "metaverse" dijital çağın en önemli dönüşümlerinden biri olarak öne çıkıyor ve bu durum, kullanıcılar için güvenli bir sanal vatan mı yoksa siber suçlar için açık bir alan mı olacağına dair hayati soruları gündeme getiriyor.
Siber güvenlik alanındaki uzmanlar, kullanıcıların sanal karakterler aracılığıyla etkileşimde bulunmasına olanak tanıyan bu üç boyutlu sanal ortamın, "güvenlik açısından kırılgan bir ortam olmaya devam ettiğini ve hızla bir siber savaş arenasına dönüşebileceğini" belirtiyorlar.
Ekonomik açıdan, uluslararası raporlar, metaverse ekonomisinin 2030 yılına kadar 5 trilyon dolara ulaşmasını bekliyor ve yeni iş fırsatları ile paralel dijital pazarların ortaya çıkacağını öngörüyor. Ancak bu büyüme, ciddi güvenlik açıklarını ortaya çıkaran gerçek risklerin de ortaya çıkmasına neden oluyor.
Kullanıcıların sanal tacize ve dijital kimlik sahteciliğine maruz kaldığına dair erken raporlar, "Horizon Worlds" gibi deneysel projelerde ortaya çıktı. Ayrıca, "Roblox" ve "Fortnite" gibi oyunlar, dijital öğelerin ve sanal paraların satışı yoluyla yasadışı para alışverişi ve kara para aklama için gayri resmi alanlar haline geldi; Avrupa güvenlik otoriteleri, bu oyunlar içinde çocukların istismarına yönelik durumları da tespit etti.
Dr. Muhammed Muhsin Ramazan, Arap Araştırmalar ve Çalışmalar Merkezi'nde yapay zeka ve siber güvenlik birimi başkanı, en büyük risklerin "hedefli siber saldırılar" olduğunu vurgulayarak, "Hacker gruplarının, sosyal mühendislik yöntemlerini ustaca uygulamak için sosyal durumları simüle ederek, sanal gerçeklik ortamlarını kullanarak dolandırıcılık operasyonları için eğitim aldıklarını" belirtiyor.
Ayrıca, kripto paraların yaygınlaşmasıyla birlikte "paralel ekonomi ve mali suçlar" riskleri de ortaya çıktı; büyük dolandırıcılık vakaları "NFT cüzdanlarının 600 milyon doları aşan değerle çalındığı ünlü bir saldırıda olduğu gibi" meydana geldi ve bu durum, metaverse ekonomisinin "sınır ötesi suçlara açık olduğunu" gösteriyor.
Eski Mısır İçişleri Bakanı Yardımcısı General Abubakr Abdulkerim, "Eğer metaverse'in güvenli bir sanal vatan olmasını istiyorsak, uluslararası standartlarda bir dizi şartın sağlanması gerekiyor; bunların ilki, dijital mülkiyeti, gizliliği ve metaverse içindeki suçları düzenleyen net yasalar aracılığıyla birleştirilmiş uluslararası mevzuatlardır" diyor.
Eski Mısır güvenlik yetkilisi, "şifreleme ve çok katmanlı doğrulama sistemleri gibi gelişmiş siber güvenlik teknolojilerinin yanı sıra, kullanıcıların riskleri anlamalarını ve güvenli davranışları benimsemelerini sağlamak için dijital bir kültür ve farkındalık oluşturulması gerektiğini" talep ediyor; ayrıca, "güvenli veri merkezlerine ve gelişmiş saldırılara karşı dayanıklı esnek iletişim ağlarına dayanan güçlü bir siber altyapı" gerektiğini vurguluyor.
Abdulkerim, "Metaverse, yeni ekonomik ve sosyal fırsatlar çağını açan bir sanal vatan olabilir, ancak aynı zamanda dijital bir savaş alanına dönüşme potansiyeline de sahiptir; burada devletlerin, şirketlerin ve siber suçluların çıkarları kesişmektedir" diyerek, "İki senaryo arasındaki farkın yalnızca teknoloji tarafından değil, aynı zamanda insanların dijital yönetişim inşa etme yeteneğiyle belirleneceğini, bu yönetişimin yenilik özgürlüğü ile güvenlik gereksinimleri arasında bir denge kurması gerektiğini" açıklıyor.
