Bilim insanları uyarıyor: Dünya'daki sulak alanların %20'si 2050 yılına kadar yok olma riskiyle karşı karşıya

Rusya'nın Tomsk Üniversitesi'nden bilim insanları, dünya üzerindeki sulak alanların yaklaşık %20'sinin 2050 yılına kadar yok olabileceği konusunda uyarıda bulundu ve bu durum, gezegenimizdeki en kırılgan ve değerli ekosistemlerden birine ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Çalışma, bataklıklar, göller, nehirler, kıyı bölgeleri ve yapay su havuzları gibi sulak alanların, iklimin istikrarı, biyolojik çeşitliliğin korunması, temiz su sağlanması, toprakların selden korunması ve büyük karbon depoları olma gibi hayati bir rol oynadığını ortaya koydu.

Sulak alanlar üzerine yapılan bir rapor, insanlığın 1970 yılından bu yana bu alanların yaklaşık %22'sini kaybettiğini, bu miktarın 411 milyon hektara eşdeğer olduğunu ve bu hızla devam ederse, kalan sulak alanların yaklaşık %20'sinin bu yüzyılın ortalarına kadar yok olacağını doğruladı.

Tomsk Üniversitesi Biyoloji Enstitüsü'nde doçent olan Dr. Irina Volkova, bataklıkların, dünya yüzeyinin yalnızca %6'sını kaplamasına rağmen, dünya gayri safi yurtiçi hasılasının %7.5'inden fazlasına katkıda bulunduğunu, ayrıca ormanların iki katı kadar karbon içerdiğini ve binlerce yıl boyunca turba tortularında karbon biriktirerek küresel iklimin soğumasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Batı Sibirya'daki büyük Vasyugan bataklığı, dünyadaki en büyük turba havzalarından biri olarak öne çıkmakta ve bu nedenle çevresel ve ekonomik açıdan özel bir öneme sahiptir.

Uzmanlar, sulak alanların korunmasının hem çevresel hem de ekonomik bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, iklimin istikrarını bozmayı, su kaynaklarını kaybetmeyi ve yıkıcı sel olaylarını önlemek için uluslararası iş birliği ve bilimsel yeniliklerin korunma stratejilerine entegre edilmesi gerektiğini belirtiyor.