Paris Görüşmeleri, Güney Suriye'nin Geleceği Hakkında Soruları Gündeme Getiriyor

August 23, 2025151 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika
Paris Görüşmeleri, Güney Suriye'nin Geleceği Hakkında Soruları Gündeme Getiriyor
Bölgesel manzaranın karmaşıklığını yansıtan yeni bir dönüm noktasında, Suriye, 25 Eylül'de İsrail ile beklenen bir güvenlik anlaşmasının imzalanacağına dair çıkan haberleri şiddetle yalanladı. Bu sırada, iki taraf arasındaki doğrudan görüşmeler Amerikan gözetiminde devam ediyor. Resmi yalanlama ile saha hazırlıkları arasındaki bu çelişki, güney Suriye'nin geleceği ve karmaşık bölgesel ilişkilerin doğası hakkında hayati sorular ortaya koyuyor.
Suriye Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon Ofisi, "güvenlik anlaşması" ile ilgili olarak ortaya atılanların "tamamen yalanlandığını" belirtti. Ancak uluslararası raporlar, "yüksek düzeyde Suriye kaynaklarından" anlaşmanın Amerikan gözetiminde imzalanacağını doğruladığını aktarmıştı. Bu çelişki, Suriye diplomasisinde yeni değil, ancak Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin Paris ve Bakü'de İsrailli yetkililerle yaptığı bir dizi görüşmenin ardından hassas bir bağlamda ortaya çıkıyor.
Son görüşmeler, Suriye iç işlerine müdahalenin durdurulması ve Suriye'nin derinliklerinde İsrail operasyonlarının sona erdirilmesi talebi gibi karmaşık dosyalara odaklandı. Ayrıca, 1974'teki anlaşmanın yeniden etkinleştirilmesi, BM gözetiminde silahsız bir bölge oluşturulmasını öngörüyor.
Temmuz ayında ateşkes anlaşmasını duyuran Amerika Birleşik Devletleri, bu süreçte ana arabulucu olarak öne çıkıyor. Ancak rolü, arabuluculuğun ötesine geçerek bölgesel dengeleri yeniden şekillendirme çabalarına dönüşüyor, özellikle de Esad rejiminin çöküşü ve Suriye'de yeni güçlerin ortaya çıkması sonrasında.
Şam, bir yandan güneyini kontrol altına alma ve İsrail müdahalelerini durdurma ihtiyacı ile zor bir ikilemle karşı karşıya. Diğer yandan, egemenlikten feragat veya tarihsel düşmanla normalleşme olarak görülebilecek herhangi bir anlaşmayı reddediyor.
Olası senaryolar: Sınırlı bir anlaşma, doğrudan tırmanmayı azaltmaya odaklanıyor ve 1974 anlaşmasının yeniden etkinleştirilmesini içeriyor.
Kapsamlı bir anlaşma: Sınırların belirlenmesi ve karşılıklı güvenlik garantilerini içeriyor, ancak her iki ülkede de iç muhalefetle karşılaşıyor.
Görüşmelerin çökmesi: Özellikle Süveyda'daki gerginliğin devam etmesiyle askeri tırmanışa dönüş.
Suriye'nin yalanlaması, İsrail tarafında daha büyük tavizler almak veya iç öfkeyi ve bölgesel muhalefeti yatıştırmak için müzakere taktiğinin bir parçası olabilir.
Suriye-İsrail görüşmeleri artık bir hayal değil, coğrafya ve politikanın dayattığı bir gerçeklik haline geldi. Ancak herhangi bir anlaşmaya giden yol, Suriye içinde birçok grubun İsrail ile normalleşmeyi reddettiği ve İsrail içinde de radikallerin Golan'dan herhangi bir çekilmenin zayıflık olarak gördüğü mayınlarla dolu.
Bugünkü Suriye yalanlaması, Şam'ın Ankara, Washington ve Tel Aviv'in yeni Orta Doğu'daki güç haritasını yeniden çizme çabasında daha büyük bir oyunun parçası olabilir.

Haberi Paylaş