Filistin, Fransa'nın devletini tanımasını tarihi bir adım olarak değerlendiriyor
September 22, 202543 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu:
16
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı ve bunu uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararlarıyla uyumlu, "tarihi ve cesur" bir karar olarak değerlendirdi. Bu karar, barış çabalarını desteklemekte ve iki devletli çözümün uygulanmasına katkıda bulunmaktadır.
Bakanlık, Paris'in ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un diğer ülkeleri benzer adımlar atmaya teşvik etme konusundaki rolünü övdü ve Suudi Arabistan ile işbirliği içinde iki devletli çözüm konferanslarının başarılı olması için uluslararası desteği toplama çabalarını takdir etti.
Bakanlık, Filistin'in Fransa ile ikili ilişkileri güçlendirme ve çeşitli alanlarda geliştirme konusundaki kararlılığını vurguladı ve henüz tanımayan ülkeleri Filistin Devleti'ni tanımaya hızlandırmaya davet etti; bu, "iki devletli çözümü koruma" amacı taşımaktadır. Ayrıca, derhal savaşı durdurmak, sivilleri korumak ve işgali sona erdirerek Filistin halkının uluslararası hukuk ve Uluslararası Adalet Divanı'nın danışma görüşü doğrultusunda kendi kaderini tayin etme hakkını güvence altına alacak bir siyasi yol açma çabalarına etkin bir şekilde katılmaya çağırdı.
Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 22 Eylül Pazartesi akşamı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ülkesinin Filistin Devleti'ni resmi olarak tanıdığını duyurdu ve bu kararın "Fransa'nın Orta Doğu'daki tarihi taahhüdüne bir sadakat" olduğunu belirtti. Macron, "Filistin devletini tanımak için daha fazla bekleyemeyiz" dedi.
Aynı bağlamda, geçtiğimiz pazar günü Birleşik Krallık, Avustralya ve Kanada Filistin Devleti'ni tanıdı, ardından aynı gün Portekiz de bu adımı attı.
Öte yandan, İsrail Dışişleri Bakanlığı bu tanımaları reddetti ve bunların barışa hizmet etmediğini, aksine "bölgedeki istikrarı daha da sarsacağını" belirtti. Filistin Otoritesi'ni "sorunun bir parçası, çözüm değil" olarak nitelendirerek, İsrail'in "savunamayacağı sınırları" kabul etmeyeceğini vurguladı. Ayrıca, Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya'nın tanımasını "Hamas hareketine bir ödül" olarak değerlendirdi.