Petrol fiyatları, Amerikan faiz indirimine rağmen talep endişeleri nedeniyle düştü
Petrol fiyatları, 19 Eylül Cuma günü, Amerika Birleşik Devletleri'nde yakıt talebindeki zayıflıkla ilgili endişelerin, yıl içindeki ilk faiz indiriminin olumlu etkilerini gölgede bırakması nedeniyle düştü.
GMT saatine göre 04:32 itibarıyla, Brent petrolü 15 sent (yüzde 0.2) düşerek varil başına 67.29 dolara, ABD WTI petrolü ise 23 sent (yüzde 0.4) düşerek varil başına 63.34 dolara geriledi.
Bu düşüşe rağmen, her iki petrol türü de ardışık ikinci haftada kazanç kaydetme yolunda ilerliyor.
Bu durum, geçen Çarşamba günü Federal Rezerv'in faiz oranını çeyrek puan indirme kararının ardından geldi ve bu, işgücü piyasasındaki zayıflığı gidermek için daha fazla parasal gevşeme olasılığını işaret etti; bu genellikle tüketimi teşvik eder ve petrol talebini artırır.
Durum hakkında yorum yapan analist Priyanka Sachdeva, "Piyasayı baskılayan çelişkili göstergeler var. Enerji Bilgi İdaresi de dahil olmak üzere tüm taraflar, talepteki zayıflık konusunda endişelerini dile getirdi ve bu, fiyatların yükselmesi beklentilerini sınırlıyor" dedi.
Sachdeva, "OPEC+'dan planlanan üretim artışları ve ABD'deki yakıt stoklarının fazlası piyasayı baskılamaya devam ediyor" diye ekledi.
Son veriler analistlerin endişelerini artırdı, zira ABD'nin damıtılmış ürün stokları geçen hafta yaklaşık 4 milyon varil artış gösterdi, bu da yalnızca 1 milyon varil artış bekleniyordu; bu durum, dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ABD'deki talep gücü hakkında endişeleri artırdı.
Ayrıca, işsizlik başvurularına ilişkin veriler, ABD işgücü piyasasında zayıflık gösterdi; istihdam talebinde düşüş ve konut inşaatı faaliyetinin iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilediği görüldü.
Benzer şekilde, jeopolitik gelişmeler spekülatörlerin endişelerini hafifletti. Rusya'da, Maliye Bakanlığı, bütçeyi petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan ve Batı yaptırımlarından korumak için yeni bir mekanizma açıkladı; bu, arz endişelerini yatıştırmaya yardımcı oldu. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump, "Rusya'ya yaptırım uygulamak yerine düşük petrol fiyatlarını tercih ettiğini" belirtti; bu da arzda kesintiye uğrama olasılığına ilişkin endişeleri azalttı.
