Nepal Tarihsel Bir Dönüm Noktasında ve Gençlik Protestoları Siyasi Sistemi Sarsıyor
September 14, 2025512 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu:
16
Nepal, modern tarihinde kritik bir an yaşıyor; sosyal medya platformlarının engellenmesi kararına karşı başlayan protestolar, siyasi sistemde köklü bir değişim talep eden kapsamlı bir harekete dönüşüyor. Bu olaylar sadece geçici bir kriz değil, aynı zamanda genç neslin iktidar sınıfının siyasi ve ekonomik performansına karşı birikmiş hayal kırıklığının bir ifadesidir.
İlk kıvılcım, hükümetin Facebook, YouTube ve WhatsApp dahil 26 sosyal medya platformunu yerel yasaları ihlal etmek gerekçesiyle engelleme kararını açıklamasıyla başladı. Ancak bu karar, özellikle bu platformları ifade ve geçim kaynağı olarak kullanan gençler arasında geniş bir halk öfkesiyle karşılandı. Protestolar hızla kanlı çatışmalara dönüştü ve onlarca ölü ve yaralı meydana geldi.
Krizin derinliği, Nepal siyasi sistemindeki birikimli başarısızlıkları yansıtıyor. 2008'de cumhuriyetin ilanından bu yana, ülke sürekli bir siyasi istikrarsızlık yaşadı ve iktidar, somut başarılar elde etmeden sınırlı siyasi figürler arasında el değiştirdi. Ekonomi, büyük ölçüde yurtdışındaki işçilerin gönderdiği paraya bağımlı iken, gençler arasında işsizlik oranları endişe verici seviyelere yükseliyor.
Mevcut olaylar, orduyu etkili bir arabulucu konumuna getiriyor. Güvenliği sağlamak için sokaklara yayıldıktan sonra, askeri kurum kendini protestocular ile siyasi otorite arasında bir arabulucu konumunda buldu. Ordu komutanı, gençlik hareketinin temsilcileriyle bir diyalog başlattı ve bu durum, orduyu geçiş sürecinde aktif bir konuma getiriyor.
Bölgesel düzeyde, Nepal'deki gelişmeler, Hindistan ve Çin gibi iki Asya devinin arasında yer alması nedeniyle özel bir ilgi uyandırıyor. Çin ile yakın ilişkileriyle bilinen başbakanın istifası, bölgesel ittifakların yeniden gözden geçirilmesine kapı aralıyor ve bu durum, 2022'de Sri Lanka'da yaşananları hatırlatıyor.
Nepal'in bugün yaşadığı, Güney Asya'yı saran daha geniş bir protesto dalgasının parçasıdır; bu dalga, daha iyi bir gelecek talep eden ve geleneksel yönetim tarzını reddeden genç nesiller tarafından yönlendirilmektedir. Bu taleplerin karşılanmasındaki başarı veya başarısızlık, yalnızca Nepal'in geleceğini değil, aynı zamanda bölgenin dinamikleri üzerinde de etkili olabilir.
Nepal'in önündeki yol zorlu ve karmaşık, ancak devlet ile vatandaşlar arasındaki sosyal sözleşmeyi yeniden şekillendirmek ve gençlerin daha iyi bir gelecek için taşıdığı umut ve beklentilere daha duyarlı bir siyasi sistem inşa etmek için tarihi bir fırsat sunuyor.
İlk kıvılcım, hükümetin Facebook, YouTube ve WhatsApp dahil 26 sosyal medya platformunu yerel yasaları ihlal etmek gerekçesiyle engelleme kararını açıklamasıyla başladı. Ancak bu karar, özellikle bu platformları ifade ve geçim kaynağı olarak kullanan gençler arasında geniş bir halk öfkesiyle karşılandı. Protestolar hızla kanlı çatışmalara dönüştü ve onlarca ölü ve yaralı meydana geldi.
Krizin derinliği, Nepal siyasi sistemindeki birikimli başarısızlıkları yansıtıyor. 2008'de cumhuriyetin ilanından bu yana, ülke sürekli bir siyasi istikrarsızlık yaşadı ve iktidar, somut başarılar elde etmeden sınırlı siyasi figürler arasında el değiştirdi. Ekonomi, büyük ölçüde yurtdışındaki işçilerin gönderdiği paraya bağımlı iken, gençler arasında işsizlik oranları endişe verici seviyelere yükseliyor.
Mevcut olaylar, orduyu etkili bir arabulucu konumuna getiriyor. Güvenliği sağlamak için sokaklara yayıldıktan sonra, askeri kurum kendini protestocular ile siyasi otorite arasında bir arabulucu konumunda buldu. Ordu komutanı, gençlik hareketinin temsilcileriyle bir diyalog başlattı ve bu durum, orduyu geçiş sürecinde aktif bir konuma getiriyor.
Bölgesel düzeyde, Nepal'deki gelişmeler, Hindistan ve Çin gibi iki Asya devinin arasında yer alması nedeniyle özel bir ilgi uyandırıyor. Çin ile yakın ilişkileriyle bilinen başbakanın istifası, bölgesel ittifakların yeniden gözden geçirilmesine kapı aralıyor ve bu durum, 2022'de Sri Lanka'da yaşananları hatırlatıyor.
Nepal'in bugün yaşadığı, Güney Asya'yı saran daha geniş bir protesto dalgasının parçasıdır; bu dalga, daha iyi bir gelecek talep eden ve geleneksel yönetim tarzını reddeden genç nesiller tarafından yönlendirilmektedir. Bu taleplerin karşılanmasındaki başarı veya başarısızlık, yalnızca Nepal'in geleceğini değil, aynı zamanda bölgenin dinamikleri üzerinde de etkili olabilir.
Nepal'in önündeki yol zorlu ve karmaşık, ancak devlet ile vatandaşlar arasındaki sosyal sözleşmeyi yeniden şekillendirmek ve gençlerin daha iyi bir gelecek için taşıdığı umut ve beklentilere daha duyarlı bir siyasi sistem inşa etmek için tarihi bir fırsat sunuyor.