İbrani sitesi: Netanyahu'nun Muhammed bin Selman'a dolaylı mesajı Suudi tutumda köklü bir değişim yarattı

"İsrael Hayom" gazetesi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun hükümetinden dolaylı bir mesaj aldığını, bu mesajın Tel Aviv'in Riyad ile normalleşmeye ilgi duymadığını ve Filistin otoritesi ile herhangi bir siyasi süreçte ilerlemeye hazır olmadığını belirttiğini açıkladı.
Gazeteye göre, bu mesaj Riyad'da kabul edilmedi ve Arap ve uluslararası geniş destek gören, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri dahil, İsrail ile normalleşme karşılığında Filistin devletinin tanınmasına yönelik somut adımlar içeren Suudi önerinin askıya alınmasına yol açtı.
Suudi Arabistan, 7 Ekim'den önce normalleşme anlaşmasını imzalamak ve "İbrahim Anlaşmaları"na katılmak üzereyken, bugün Paris ile birlikte Filistin devletinin tanınması için bir girişim başlatmış durumda, oysa İsrail ile normalleşme dosyası unutulmuş durumda.
Gazete, dönüşüm noktasının, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in birkaç hafta önce Veliaht Prens'in ofisiyle yaptığı telefon görüşmesi sonrasında gerçekleştiğini, bu görüşmede Gazze, İran ve Lübnan'daki durumu tartıştığını, ancak İsrail'in savaş sonrasında bile Filistin otoritesine herhangi bir rol vermeyeceğini vurguladığını belirtti. Önceliğin "Hamas'ı yenmek ve geri dönüşünü engellemek" olduğunu vurguladı.
Riyad'ın yanıtından, Suudi Arabistan'ın İsrail tutumunu gerçek bir siyasi sürecin reddi olarak gördüğü ve bu durumun sembolik adımlarla veya silahsız bir Filistin devleti kurulmasıyla bile ilgili olsa bile geçerli olduğu ortaya çıktı.
Gazeteye konuşan diplomatik kaynaklara göre, Riyad, İsrail'i bölgenin geleceği konusundaki vizyonundan dışlıyor ve bunun yerine Washington ve diğer Arap ülkeleriyle ortaklıklara odaklanıyor. Ayrıca, önceki tüm girişimlerin, Netanyahu'nun hükümetindeki aşırıcılara teslimiyet olarak tanımladığı durum nedeniyle dondurulduğunu vurguladı.
Öte yandan, gözlemciler, İsrail'in tutumunun savaş sonrasında değişebileceğini, Trump yönetiminin Gazze'nin yeniden inşası ve onu bir yatırım ve turizm merkezi haline getirmeyi içeren "büyük bir bölgesel anlaşma" çabalarına olan ilgisi nedeniyle, bu durumun daha sonra Filistin devletinin uluslararası tanınmasını içeren siyasi uzlaşmalara kapı açabileceğini düşünüyor.