Almanya: Gazze'de ateşkes ve iki devletli çözüm barış için tek yoldur

Almanya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılımı sırasında, İsrailliler ile Filistinliler arasında barışın temeli olarak iki devletli çözümü bir kez daha desteklediğini vurguladı.
New York'a gitmeden önce yaptığı basın açıklamalarında, Alman Bakan Johann Wadephul, Gazze şehrine yönelik İsrail saldırısını "tamamen yanlış bir yol" olarak nitelendirerek eleştirdi. Ayrıca, Filistinlilerle derhal bir siyasi sürecin başlaması çağrısında bulundu ve "Filistin devletinin tanınması, sürecin sonunda olmalıdır... ancak bu süreç şimdi başlamalıdır" dedi.
Wadephul, ülkesinin amacının "bir Filistin devleti kurmak ve iki devletli çözümü desteklemek" olduğunu belirterek, bu çözümün mevcut zorluklarına rağmen barışın tek garantisi olduğunu ifade etti. "İki devletli çözüm, şu anda müzakerelere dayalı olarak ne kadar uzak görünse de, İsraillilerin ve Filistinlilerin barış, güven ve onur içinde yaşamasını sağlayacak yoldur" dedi.
Bakan, bu hedefin müzakereler yoluyla gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hiç kimse iradeyi dayatma politikası izlememelidir... Anlayış, uzlaşma ve müzakereler yolu zor ve yorucu bir orta yoldur. Ancak bu yolu destekliyoruz" dedi.
Wadephul ayrıca, "Ateşkesin derhal sağlanması, Gazze halkına daha fazla insani yardım ve rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması" çağrısında bulundu ve bunların bölgenin acil ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Alman bakanın daha sonra, Suudi Arabistan ve Fransa'nın iki devletli çözümü güçlendirmek amacıyla düzenleyeceği bir konferansa katılması planlanıyor; bu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tartışmalarının başlamasından önce gerçekleşecek.
Bu Alman duruşu, Alman hükümetinin uzun vadeli bir politikası çerçevesinde yer almakta olup, "İsrailliler ile Filistinliler arasında müzakereler yoluyla iki devletli çözüm" çağrısını içermektedir. Bu çerçevede, Yahudilerin ve Filistinlilerin ayrı iki devlette barış içinde yan yana yaşaması hedeflenmektedir.
Bu duruş, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun bu çözüme karşı açık bir muhalefet göstermesiyle çakışmakta ve Filistin devletinin tanınması çağrısının uluslararası alanda artan bir ivme kazandığı bir dönemde gerçekleşmektedir. Belçika ve Yeni Zelanda'nın tanıma niyetlerini açıkladığı, Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya'nın ise bu sembolik adımı Pazar günü attığı bildirilmektedir.