Kapalı Geçitler Yeniden Açılıyor: Suriye ve Lübnan Neden Aralarındaki İletişim Haritasını Yeniden Şekillendiriyor?

Sınır geçitlerinin yeniden inşası kararı, teknik boyutu aşan anlamlar taşıyor. Dabbusiya, Arida ve Qamar köprülerinin açılması, sadece ticari yolların yeniden kazanılması değil, aynı zamanda yıllardır parçalanmış coğrafi ve insani bağların yeniden kurulması anlamına geliyor. Uluslararası Göç Örgütü'nün Dabbusiya köprüsünün yeniden inşası için sağladığı destek sembolik bir önem kazanıyor.
İki ülkedeki yıpranmış ekonomiler, bu adımın birinci dereceden faydalananları. Jousiye geçidi üzerinden tırların hareketi sadece malları taşımakla kalmayacak, aynı zamanda iş fırsatlarını ve kapanmış sınır bölgelerine ticari canlanma umudunu da taşıyacak. Taşıma maliyetlerindeki beklenen düşüş, yıllardır mallarını engeller olmadan geçirme hayali kuran çiftçiler ve küçük tüccarların üretimini canlandıracak.
Ancak tüm bunların ötesinde, insani boyut en önemlisi. Lübnan'a giriş izni verilen Suriyelilerin sayısının artması, ailelerin ayrılıktan sonra bir araya geleceği, öğrencilerin eğitimlerine devam edeceği ve hastaların tedavi alacağı anlamına geliyor. Geçmişte aşılması zor bir kırmızı çizgi olan sınırlar, iletişim ve işbirliği köprülerine dönüşüyor.
Bu dönüşüm boşuna gerçekleşmedi. Geçtiğimiz Aralık ayında Esad rejiminin düşmesi, iki ülke arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamak için kapıyı açtı. Suriye ve Lübnan'ı bağlayan beş geçit, artık karşıt sistemler arasında sınırlar değil, savaş döngüsünden çıkmaya çalışan iki ülke arasında iletişim kanalları haline geldi.
Yine de, zorluklar mevcut. Hasar görmüş altyapının büyük yatırımlara ihtiyacı var, iki taraf arasındaki kaybolmuş güvenin geri kazanılması zaman alacak ve yeniden kapanma korkusu herkesin aklında mevcut. Başarı, sürekli siyasi irade, uluslararası destek ve her şeyden önce, iki halkın çıkarlarının ortak bir gelecekle bağlantılı olduğuna dair bir inanç gerektirecek.