Faslı içerik üreticisi Elias El Kharrisy, "Şeyh Sar" lakabıyla bilinen, kadınların başörtüsü veya burkini giymesine rağmen denize gitmeyi reddeden bir görüş yayınladı ve bu görüş sosyal medyada yeni bir tartışma dalgası yarattı, "dini olarak uygun olmadığını" belirtti.
"Şeyh Sar", Facebook'ta yaklaşık bir milyon takipçisi olan, erkeklerin eşleriyle plaja veya havuza gitmesini, hatta ahlaklı kıyafetler giymesini bile yanlış bir davranış olarak gördüğünü belirtti, cinsiyetlerin karışması ve göz temasının eksikliği nedeniyle, kadının "saatlerce erkeklere bakacağını" ve bu davranışın reddedilmesi için yeterli bir sebep olduğunu ekledi.
Bu açıklamaları, Faslılar arasında geniş çapta tepkilere neden oldu, bazıları fikirlerinin ayrımcı ve aşırı olduğunu, kadınların özgürlüğünü din adına kısıtlamayı amaçladığını düşündü.
Blog yazarı Fatima Dü Kıtab, "Bu adam, aşırı fikirleri nedeniyle kadının yaşamını engellemek istiyor" diyerek, çiftlerin saygın kıyafetlerle denize gitmelerinin zararının ne olduğunu sordu.
Blog yazarı Fuad da, Şeyh Sar'ın sürekli olarak kadına odaklanmasını eleştirdi ve daha derin ve etkili toplumsal konuların ele alınmasını istedi.
"Gerçek sorun, kadının plajda olması değil, eğitimin eksikliği ve diğerlerine saygının zayıflığıdır" diyen Fuad, "Kadının bedeni mahrem değildir ve kamusal alanda bulunması saygıyla karşılanmalıdır, vesayetle değil" dedi.
Buna karşılık, "Şeyh Sar"'ı savunanlar da bulundu, blog yazarı İdris El Güzvani, açıklamalarını "doğru ve dini öğretileri yansıtan" olarak nitelendirdi ve kadınların kapalı ve kapalı yüzme havuzlarına gitmelerini tavsiye etti, plajlarda yaygınlaşan "ahlaka aykırı ve ahlaki olmayan davranışları" önlemek için.
Aktivist Murad Azru da, "Buradaki yasak denizi değil, ahlaksızlık ve ahlaki çöküşle ilişkilendirilen unsurları hedefliyor" diyerek, plajlara ziyaretin, ona göre, günahların içine batmanın bir şekli haline geldiğini düşündü.
"Şeyh Sar", tartışmalara yol açan bir rapçi olarak tanınmış, tartışmalı dini içerik üreticisine dönüşmüş ve daha önce, eğitimli veya üniversite diplomasına sahip kadınlarla evlenmemeleri konusunda erkeklere çağrıda bulunmuş ve birçok kişi bunu kadın haklarına bir saldırı ve eşitlik değerlerinden geri adım olarak görmüştü.