Washington, Abbas'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na Katılmasını Engelledi, Filistin Devleti'ne Olan Tanıma Artıyor

Uluslararası eleştirilerin dalgasını tetikleyen bir adımda, Amerika Birleşik Devletleri Cuma günü Filistin Otoritesi Başkanı Mahmud Abbas ve 80'den fazla Filistinli yetkiliye vize vermeyi reddettiğini açıkladı; bu durum, onların gelecek ay New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılmalarını engelliyor.

Amerikan kararı, Washington'un bazı müttefikleri, aralarında Britanya, Fransa, Avustralya ve Kanada'nın da bulunduğu, Filistin Devleti'ni resmi olarak tanıma taahhüdünde bulunmasının ardından geldi. Bu durum, gözlemciler tarafından Amerikan ve İsrail tutumuna karşı diplomatik bir tırmanış olarak değerlendirildi.

Filistin Başkanı'nın ofisi, kararın 1947 tarihli Birleşmiş Milletler Merkez Anlaşması'nı ihlal ettiğini belirterek, bu durumdan dolayı şaşkınlıklarını ifade etti. Başkanlık sözcüsü Nabil Abu Rudeineh, Washington'u, "uluslararası hukuka aykırı" olarak nitelendirdiği bu karardan geri dönmeye çağırdı.

Cumartesi günü, bazı Avrupa dışişleri bakanları Amerikan adımını reddettiklerini ifade ettiler. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, kararı "kabul edilemez" olarak nitelendirirken, İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Harris, Avrupa Birliği'ni "mümkün olan en sert ifadelerle" protesto etmeye çağırdı. İspanyol Başbakanı Pedro Sánchez ise Abbas'a destek vererek, kararı "adaletsiz" olarak değerlendirdi ve Filistin'in uluslararası platformlarda sesini duyurma hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı, kararı, Filistin Otoritesi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne yönelik uzun süredir devam eden terörizmi reddetmeme suçlamalarıyla gerekçelendirdi ve ulusal güvenlik çıkarlarının, "barış fırsatlarını zayıflatan" delegelere kısıtlamalar getirilmesini gerektirdiğini belirtti. Ancak, Birleşmiş Milletler nezdindeki Filistin Daimi Misyonu'nun kararından etkilenmeyeceğini vurguladı.

Karar, 1988'de Washington'un merhum Filistin lideri Yaser Arafat'a vize vermeyi reddettiği olayı akıllara getiriyor; bu durum, Genel Kurul'un toplantısını New York yerine Cenevre'de yapmasına neden olmuştu.

Bu gelişmeler, Gazze'deki İsrail savaşından kaynaklanan uluslararası öfkenin artmasıyla birlikte geliyor; bu savaş, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve kıtlığa yol açtı. Ayrıca Batı Şeria'daki yerleşimlerin inşasının devam etmesi, Birleşmiş Milletler'deki 193 ülkeden 147'sinin Filistin Devleti'ni tanımasına neden oldu; Filistin, hala başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma çabası içinde.