Toplum ve uluslararası kamuoyunu sarsan bir olayda, Türkiye'nin Hatay ilindeki Yüksek Mahkeme, dün Cuma günü, Suriyeli mültecilere sınır karakolunda işkence ederek ölüme sebep olan dört askere iki kez müebbet hapis cezası verdi.
Araştırmalara göre, dokuz Suriyeli mülteci Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışırken yakalandı ve gözaltına alındı, ardından işkence gördü. İşkence, dayak ve telkari ile birlikte mazot içmeye zorlanma, cinsel ve psikolojik aşağılama gibi ağır işkenceleri içeriyordu.
Bu ihlaller, Abdulrazak Al-Kastal ve Abdul Sattar Al-Hajjar'ın işkence sonucu ölümüne neden oldu. Bir ceset karakolun hurda avlusuna gömülürken, diğeri suçu örtbas etmek amacıyla sınır dışı merkezin önüne atıldı.
Soruşturma, merkez komutanları da dahil olmak üzere 22 askeri kapsadı ve bazı askerlerin itirafları, işkencenin doğrudan subayların emriyle gerçekleştiğini ve emre karşı çıkanların tehdit edildiğini ortaya koydu.
Mahkeme, Yüzbaşı Cihangir Şen, Üsteğmen Mehmet Menkşe, Çavuşlar Mehmet Sürücü ve Mersel Ceylan'ı her bir kurban için müebbet hapis cezasına çarptırdı, ayrıca diğer mültecileri yaralama suçundan her birine yedi buçuk yıl hapis cezası verildi.
Buna karşılık, 11 asker cinayet suçundan beraat ederken, diğerleri suçu örtbas etmek veya dolaylı olarak suç ortaklığı yapmak nedeniyle farklı cezalar aldı.
Bu olay, Türkiye içinde ve dışında geniş çapta öfkeye neden oldu ve gözlemciler, askeri personelin mültecilere yönelik ihlallerde yer alan suçlara karşı ülkedeki en sert hükümlerden biri olduğunu belirtti, bu durum güvenlik kurumları içinde hesap verebilirlik yaklaşımında bir değişikliğe işaret edebilir.
Suriyeli mültecilerin Türkiye'deki sayısının İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın daha önce yaptığı açıklamalara göre 2.7 milyona düştüğü belirtiliyor. Yerlikaya, Esad'ın düşüşünden bu yana Haziran ayına kadar 250 binden fazla kişinin Suriye'ye döndüğünü doğruladı.