Trump, 175 milyar dolarlık "Altın Kubbeyi" açıklıyor.

Amerikan Başkanı Donald Trump, "Altın Kubbeler" adını taşıyan dev bir savunma projesinin uygulanmaya başladığını duyurdu. Bu proje, ABD'yi uzun menzilli saldırılardan korumak için gelişmiş bir füze kalkanı oluşturmayı amaçlıyor, bu saldırılar arasında uzaydan gelecek olanlar da bulunuyor.

Trump, Beyaz Saray'dan yaptığı konuşmada, bu projenin üç yıl içinde tamamlanacağını ve tahmini maliyetinin 175 milyar dolara ulaşacağını belirtti. Tüm bileşenlerinin ABD'de üretileceğini vurgulayarak, bu durumun ulusal güvenlik ve ekonomi açısından çift yönlü bir yatırım olduğunu belirtti.

"Altın Kubbeler"in, Amerikan hava ve füze savunma yeteneklerinde çığır açacağını vurgulayan Trump, Amerikan topraklarını hedef alan herhangi bir füze saldırısını engelleyeceğini, hatta atmosfer dışından fırlatılanları bile durduracağını söyledi. Bu teknolojinin eşsiz olacağını ve başka hiçbir ülkenin sahip olmayacağını belirtti.

Projenin denetimini Amerikan Uzay Kuvvetleri Yardımcı Komutanı General Michael Guetlein üstlenecekken, Savunma Bakanı Mark Esper, bu sistemin Amerika lehine "oyunun kurallarını değiştireceğini" belirterek, tarihteki en güçlü stratejik savunma yatırımlarından biri olduğunu ifade etti.

Bu duyuru, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde geldi ve Rusya ve Çin'den eleştirilere maruz kaldı. Moskova, projeyi "Yıldız Savaşları"na benzeterek, Ronald Reagan döneminde Soğuk Savaş sırasında Amerikan askeri uzay girişimlerine atıfta bulundu.

İsrail'in "Demir Kubbe" sistemine benzerliğine rağmen, Trump'ın sistemi kapsam ve yetenek açısından öne çıkıyor. Uzun menzilli balistik füzeleri ve uzay saldırılarını engellemeyi hedefleyen bu sistem, İsrail sisteminin aksine kısa menzilli saldırıları hedef almıyor.

Trump, "Altın Kubbeler"in seçim vaatleri arasında yer aldığını ve bugün Amerikan savunma endüstrilerinin deneyimleriyle güçlendirilmiş bir gerçeğe dönüştüğünü açıkladı. Bu proje, siyasi hırslarının yanı sıra uzay silahlanma yarışında yeni bir dönemin kapısını aralıyor, geniş bir uluslararası bekleyiş eşliğinde.