Amerikan Başkanı Donald Trump bugün, Washington D.C. başkentinde, şehir polisinin Amerikan Göçmenlik ve Gümrük İdaresi (ICE) ile yasadışı yollarla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren veya burada yaşayan bireyler hakkında işbirliği yapmayı reddetmesinin ardından ulusal acil durum ilan edeceğiyle tehdit etti.
Trump'ın tehditleri, Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser'ın federal hükümete, başkent polisinin yasadışı göçmenler hakkında federal yetkililere herhangi bir bilgi vermeyeceğini bildirmesinin ardından geldi. Bu durum, Beyaz Saray'ın öfkesini tetikledi ve yerel otoriteler ile federal yönetim arasında yeni bir gerilime yol açtı.
Bu açıklamadan önce, Trump geçen ay şehirde binlerce Ulusal Muhafız ve federal ajan konuşlandırmış, kararını başkenti tehdit eden "şiddet suçları dalgası" olduğu gerekçesiyle savunmuştu.
Ancak şehir yetkilileri, şiddet suçlarının 2023 yılında zirve yaptığı dönemden bu yana önemli ölçüde azaldığını gösteren federal ve şehir içi istatistiklere dayanarak bu iddiayı kesin bir dille reddetti.
* Başkent için benzersiz yetkiler
Washington D.C. Ulusal Muhafızları'nın, diğer Amerikan eyaletlerinin yerel hükümetlerinin kontrolünde olan güçlerden farklı olarak, doğrudan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın emirlerine tabi olduğu belirtilmektedir.
Bu gerilim, geçen hafta Amerikan Temsilciler Meclisi'nde yaşanan hararetli tartışmaların ortasında ortaya çıktı ve Washington'daki yerel otoriteler ile federal hükümet arasındaki karmaşık ilişkiyi yeniden gündeme getirdi. Bu durum, başkentin iç meselelerinde federal kurumların kararlarına büyük ölçüde bağımlı olduğu benzersiz bir yönetim sistemi altında gerçekleşmektedir.
Bu gelişmeler, özellikle Trump yönetimi ile başkanın göç ve güvenlik konusundaki kararlarına karşı çıkan yerel yönetimlerin sürekli gerginliği göz önüne alındığında, Washington D.C.'deki yerel yönetimin geleceği hakkında geniş bir tartışma başlatmaktadır.