Amerikan Başkanı Donald Trump, 14 Ağustos Çarşamba günü yaptığı açıklamalarda, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için ciddi şekilde çalıştığını ve Rus ve Ukrayna taraflarını bir barış anlaşmasına yönlendirmek suretiyle binlerce hayat kurtarmayı amaçladığını belirtti. Ayrıca, kendisini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya getirecek olan beklenen toplantının önemine dikkat çekti.
Trump, gelecek toplantının önceki Alaska zirvesinden daha önemli olacağını ifade ederek, hem Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky'nin yıllardır süren kanlı çatışmayı sona erdirecek barışçıl bir çözüme ulaşma yeteneğine duyduğu güveni dile getirdi.
Dikkat çekici bir açıklamada bulunan Trump, Putin'in "ben varken Ukrayna'yı kontrol edemeyeceğini" vurgulayarak, "Eğer iyi bir toplantı yaparsak, Ukrayna'da yakında barışı sağlayacağız" dedi.
Trump, Avrupa'nın Ukrayna'ya Amerikan silahları göndermenin maliyetini üstlendiğini, bu savaşın kendi meselesi olmadığını belirterek, bunu "Biden Savaşı" olarak nitelendirdi ve "Altı ay içinde altı savaşı durdurmak için çalışıyorum ve bu süreçte elde ettiğimiz başarılarla gurur duyuyorum" dedi.
* Üçlü zirve hazırlığı
Amerikan Başkanı, Putin ve Zelensky ile "yarı doğrudan" bir üçlü toplantı yapmayı planladığını, bu toplantının hedefinin ateşkes sağlamak ve savaşa son vermek olduğunu belirtti.
Bu diplomatik tırmanış, Rus güçlerinin Ukrayna toprakları içindeki eşi benzeri görülmemiş ilerlemesiyle birlikte gerçekleşiyor ve bu durum, Avrupa liderlerinin Trump ile "çok iyi bir iletişim" kurmasına neden oldu; bu da onun arabuluculuk çabalarını destekleme amacı taşıyor.
* Ukrayna'nın temkinli durumu
Öte yandan, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky, Berlin'de Alman Şansölyesi Friedrich Merz ile yaptığı bir konferansta, Alaska zirvesinin konusunun "derhal ateşkes sağlamak" olmasını umduğunu ifade etti.
Bu, Trump'ın, Avrupa Birliği ve NATO'nun üst düzey liderlerinin katıldığı bir video konferans sırasında gerçekleşti.
* Masada tavizler mi var?
Trump, daha önceki açıklamalarında, Ukrayna'nın bazı bölgelerden feragat etmesi karşılığında bir anlaşmaya varma olasılığını ima etmişti; bu durum, birçok tartışmaya yol açtı.
Öte yandan, Kiev, topraklarının tamamı üzerindeki egemenliğini koruma konusundaki kararlılığını sürdürmekte ve ateşkesin öncelikli bir konu olduğunu belirtmektedir.
Diğer taraftan, Moskova, doğu Ukrayna'daki bazı bölgeleri elinde tutma konusunda ısrarcı olup, bu bölgelerin sakinlerinin geçen yıl yapılan referandumda Rusya'ya katılmak için oy kullandığını iddia etmektedir; bu referandum ne Kiev ne de uluslararası toplum tarafından tanınmamaktadır.
Siyasi manzara, Alaska zirvesinin yaklaşmasıyla birlikte kritik bir döneme doğru ilerliyor; bu zirve, Ukrayna'daki savaşın geleceğini belirleyebilir.
Trump, kendisini küresel bir barış yapıcısı olarak sunmaya çalışırken, çabalarının başarısı zor tavizlere ve her iki tarafın da katı tutumlarına bağlı kalmaktadır.