Emirlikler, İsrail'in Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçisini sert bir diplomatik tavırla çağırarak, Kudüs'ün Eski Şehir bölgesindeki Mescid-i Aksa avlularında ve İslam Mahallesi'nde Filistinlilere yönelik "ihlalleri, iğrenç ve aşağılayıcı uygulamaları" kınadığını bildirdi, resmi Emirlik haber ajansı tarafından belirtildi.
Emirlik Dışişleri Bakanlığı, bu keyfi uygulamaların Müslümanlara karşı ciddi bir tahrik ve kışkırtma olduğunu vurgulayarak, kutsal şehrin dokunulmazlığına açık bir ihlal olduğunu belirtti.
İsrail aşırılıkçılarının tekrarlayan saldırılarının, nefret ve şiddet kışkırtıcı kampanyalarla birlikte, sadece Filistinlileri hedef almadığını, aynı zamanda uluslararası toplum için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bölgesel gerilimleri tırmandırdığını, insani felaketi sona erdirmeye odaklanılması gereken bir zamanda olduğunu belirtti.
Emirlikler, İsrail hükümetinin bu uygulamalardan tam sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, kışkırtıcı eylemleri kınamasını ve bunlardan sorumlu olanları cezalandırmasını, bakanlar ve resmi yetkililer dahil olmak üzere herhangi bir tarafı muaf tutmadan talep etti.
Kudüs'ün şiddet, aşırılık ve dini kışkırtma amaçları için sömürülmesini engellemek için acil önlemler alınmasını talep etti.
Emirliklerin açıklaması, İsrail'in bu tür ihlallere karşı mücadeledeki her türlü gevşekliğinin, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirebilecek dolaylı bir onay olduğunu belirtti.
Emirlikler, Kudüs'teki İslam ve Hristiyan kutsal yerlerin korunmasında Ürdün Haşimi Krallığı'nın rolüne saygı duyulması gerektiğini, uluslararası hukuk ve mevcut tarihi duruma dayanarak, özellikle Mescid-i Aksa, Kubbet'üs-Sahra ve çevrelerindeki avlularla ilgili Vakıflar İdaresi yetkilerine dokunulmaması gerektiğini vurguladı.
Emirlikler, uluslararası kararlara aykırı tüm uygulamaları kesin bir şekilde reddederek, daha fazla tırmanmaya yol açabileceklerini ve barışı tehlikeye atabileceklerini belirtti, Mescid-i Aksa'daki mevcut duruma saygı gösterilmesini ve Kudüs'teki tüm dini kutsal yerlerin tam korunmasının sağlanmasını, evrensel bir uyum ve barış sembolü olarak gördüklerini tekrarladı.