İsrail ordusu Gazze'de geniş çaplı bir savaş aşamasına hazırlık olarak 60 bin yedek askeri çağırıyor

Askeri operasyonların tırmanması çerçevesinde, İsrail ordusu 60 bin yedek asker çağırdığını duyurdu ve bu, Gazze Şeridi'ndeki çatışma alanını genişletmek için bir hazırlık olarak değerlendirildi. Bu adım, askeri kurum tarafından açıklanan yoğun lojistik ve operasyonel hazırlıkların bir parçasıydı.
İsrail ordusunun sözcüsü Avichai Adraee, "X" platformu üzerinden yaptığı açıklamada, hazırlıkların savaşçılara "savaş araçları, kişisel ekipman ve tam taktiksel donanım sağlanmasını" içerdiğini belirtti. Ayrıca, "Teknoloji ve lojistik bölümü, askerlerin kalması için su, elektrik ve tuvalet altyapısıyla birlikte iklimlendirilmiş konaklama alanları kurdu" diye ekledi.
Diğer yandan, Adraee, güney komutanlığındaki teknoloji ve bakım personelinin, zırhlı araçlar ve savaş araçları için "ateş altında karmaşık onarımlar" gerçekleştirdiğini, savaşçıların ise "kentsel ve açık alanlarda savaş eğitimlerine yoğun bir şekilde devam ettiğini" belirtti ve bu eğitimlerin "gelecek görevler öncesinde hazırlıklarını artırmak" amacı taşıdığını vurguladı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Eyal Zamir de, ordunun "savaşı yoğunlaştırıp derinleştireceğini" vurgulayarak, İsrail güçlerinin "savaş sona erene kadar savaşı durdurmayacağını" ifade etti. Yedek askerlere hitaben yaptığı konuşmada, "Hamas'ın sığınabileceği hiçbir yer bulamayacağını" belirtti ve güçlerin "daha önce girmediği Gazze bölgelerine girmeye başladığını" söyledi.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğu ve kuzey mahallelerine hava saldırıları düzenledi ve tünel caddesindeki evleri hedef aldı, sürekli olarak Sabra ve Zeytoun mahallelerini bombaladı. Derej Mahallesi'ndeki bir evin bombalanması sonucu 11 Filistinli, çoğu çocuk olmak üzere hayatını kaybetti, başka bir saldırıda ise 7 kişilik bir aile tamamen öldürüldü.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, geçen Ağustos ayının sonlarında ordunun Gazze'ye saldırı planını ve yaklaşık 60 bin yedek askerin çağrılmasını onaylamıştı. Ordu, şehri yakın zamanda "tehlikeli bir savaş bölgesi" olarak sınıflandırdı ve nüfusun tahliyesinin "kaçınılmaz olduğunu" vurguladı.
Öte yandan, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, toplu tahliye planlarını "sadece uygulanamaz değil, aynı zamanda anlaşılamaz" olarak nitelendirerek, şehrin tamamen tahliye edilmesinin "imkansız" olduğunu belirtti.