Avrupa Birliği, Şam'ı kıyı olaylarına karışanları hesap vermeye çağırıyor: Adalet olmadan uzlaşma yok

Avrupa Birliği, Suriye hükümetine kıyıdaki Mart olaylarıyla ilgili uluslararası soruşturma komitesinin önerilerini yerine getirmesi çağrısını yineledi ve hesap verme ile faillerin yargılanmasının gelecekteki herhangi bir uzlaşma ve istikrar için temel bir şart olduğunu vurguladı.
Avrupa Birliği'nin dış ilişkiler ve güvenlik politikası sözcüsü Anita Heiber, resmi bir açıklamada son BM raporunun yayımlanmasını memnuniyetle karşıladı ve soruşturma komitesinin uluslararası insan hakları ve insani hukukta "ağır ihlaller" olarak tanımladığı olayları belgelemedeki "sürekli çabalarını" övdü. Ayrıca, BM komitesi ile bağımsız ulusal gerçekleri araştırma komitesi arasındaki işbirliğinin devam etmesinin önemine dikkat çekti.
Heiber, Avrupa Birliği'nin Suriye'deki şiddetin artması ve toplumsal gerilimlerin yükselmesi konusundaki endişesini dile getirerek, Şam'ı acil reform adımları atmaya çağırdı. Bu adımlar arasında:
İhlallere karışan unsurların silahlarının toplanması ve terhis edilmesi.
Uluslararası standartlara uygun olarak ulusal güvenlik teşkilatının yeniden yapılandırılması.
Hukukun üstünlüğünü ve tarafsızlığı sağlamak için yargı sisteminin kapsamlı bir şekilde reforme edilmesi.
Açıklamada, "İhlalleri açık bir şekilde ele almadıkça ve faillerini yargılamadıkça uzlaşma ve istikrar sağlanamaz, ister devrilmiş sistem döneminde ister sonrasında" denildi.
Uluslararası soruşturma komitesi, 14 Ağustos'ta kıyı olaylarıyla ilgili yeni raporunu yayımladı ve bölgedeki mezhepsel şiddet dalgasının "muhtemelen savaş suçlarına" yükseldiğini belirtti; bu duruma devrilmiş sisteme bağlı unsurlar ve mevcut hükümete ait unsurlar ile sivillerin karıştığını ifade etti.
Komite, Suriye hükümetinden tüm karışanları istisnasız olarak takip etmesini ve şüphelilerin soruşturma sonuçlarını beklerken görevden alınmasını talep etti.
Avrupa Birliği, açıklamasında Suriye'de barışçıl ve kapsamlı bir geçişe yönelik herhangi bir süreci desteklemek için siyasi ve mali araçlarını kullanmaya hazır olduğunu vurguladı ve tüm iç ve dış tarafları ülkenin birliğine, egemenliğine saygı göstermeye ve tüm Suriyelilerin haklarını ayrım gözetmeksizin korumaya çağırdı.