Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini kesiyor ve onu isyana desteklemekle suçluyor.

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı ve bu adımı, Sudan ordusuyla süregelen çatışmasında Hızlı Destek Kuvvetleri'ni desteklemekle suçladı. Sudan'ın, bugün Salı günü aldığı bu karar, Uluslararası Adalet Divanı'nın, Sudan'ın Darfur'da Birleşik Arap Emirlikleri'ne soykırım suçlamasıyla açtığı davayı reddetmesinden saatler sonra geldi. Mahkeme, davayı inceleme yetkisinin olmadığına ve davanın hukuki ve gerçekçi dayanaklardan yoksun olduğuna işaret ederek karar verdi.

Konseyin resmi açıklamasında, Birleşik Arap Emirlikleri'nin "desteğini artırdığı ve isyancılara ileri teknoloji silahlar sağlamak için kaynaklarını seferber ettiği" belirtildi. Bu desteğin Sudan içindeki stratejik ve hizmet kurumlarını hedef alan saldırılara yol açtığı iddia edildi, özellikle son zamanlarda Port Sudan şehrine yönelik insansız hava araçları saldırılarından sonra.

Bu suçlamalara rağmen, Birleşik Arap Emirlikleri, çatışmada herhangi bir tarafı desteklemediğini kesin bir dille reddetti ve temsilcisi Riem Kteit'in ifadesiyle tarafsızlık politikasına bağlı kaldığını ve bölgede istikrarı ve barışçıl çözümleri teşvik ettiğini tekrarladı.

Bunun karşılığında, Birleşik Arap Emirlikleri, Port Sudan ve Kassala bölgelerine yönelik hava saldırılarını kınadı ve uluslararası insani hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Birleşmiş Milletler nezdindeki büyükelçisi Mohammed Abu Shahab, ülkesinin Sudan iç savaşına karışan herhangi bir tarafı desteklemediğini ve desteklemeyeceğini vurgulayarak, Birleşmiş Milletler uzmanlarının raporlarının Birleşik Arap Emirlikleri'nin karıştığına dair herhangi bir kanıt bulamadığını belirtti.

Sudan ise egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma, sivilleri koruma ve insani yardımların akışını sağlama hakkını "tüm imkanlarla" savunacağını açıkladı.

Sudan'daki savaşın üçüncü yılına girmesiyle, bölgesel gerilimler artarken, hızla kötüleşen bir insani kriz ve hızla çöken bir güvenlik durumu altında bölgedeki ittifak haritasının yeniden şekillenme tehlikesiyle karşı karşıya kalınıyor.