Suudi Arabistan, işgalci İsrail hükümetinin Başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından yapılan son açıklamaları en sert şekilde kınadı. Bu açıklamalar, "Büyük İsrail Görüşü" olarak adlandırılan durumu içermekte olup, işgalci İsrail otoritelerinin izlediği yasa dışı yerleşim ve genişleme niyetlerini açığa çıkarmaktadır.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi bir açıklamada, Suudi Arabistan, yerleşimi meşrulaştırmayı, işgali pekiştirmeyi ve Filistin halkının tarihi ve hukuki haklarını yok etmeyi amaçlayan her türlü proje ve planı kesin bir dille reddetti.
Açıklamada, bu ifadelerin uluslararası meşruiyet kararlarına açık bir ihlal, uluslararası hukuka aleni bir meydan okuma ve bölgenin güvenlik ve istikrarına doğrudan bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Suudi Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının 1967 sınırları içinde, doğu başkenti Kudüs ile bağımsız ve egemen bir devlet kurma hakkına olan sürekli ve sağlam desteğini yineledi. Bu destek, uluslararası hukukun ilkelerine, ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına ve Arap Barış İnisiyatifi'ne dayanmaktadır.
Suudi Arabistan, uluslararası toplumu İsrail'in devam eden ihlalleri karşısında kayıtsız kalmamaya çağırarak, bu saldırgan politikaların durdurulması için acil ve ciddi bir harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Bu politikalar, barış fırsatlarını zayıflatmakta ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ile barışı tehlikeye atmaktadır.
Bu bağlamda, dünya genelinde 27 ülke, işgalci İsrail otoritelerinden Gazze Şeridi'ne insani yardımların derhal girişine izin verilmesini ve sivil halka karşı "ölümcül güç" kullanılmasının durdurulmasını talep etti. Bu, kuşatma altındaki bölgedeki insani durumun felaket boyutuna ulaşmasıyla birlikte yapılmaktadır.
Suudi Arabistan, açıklamasının sonunda Filistin meselesine olan sürekli bağlılığını ve Filistin halkını desteklemek için her düzeyde çabalarını sürdürme kararlılığını yineledi. Ayrıca, uluslararası ilkeler ve referanslar doğrultusunda adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması için çalışacağını belirtti.