Özel açıklamalarda bulunan üst düzey Suriye kaynakları, Şam ve Tel Aviv'in Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle önemli bir güvenlik anlaşması imzalamaya hazırlandığını duyurdu. Anlaşmanın 25 Eylül'de yapılması planlanıyor.
Bu açıklama, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şer'in, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları sırasında New York'ta beklenen konuşmasını yapmadan önce geldi.
Kaynaklar, beklenen anlaşmanın iki ülke arasında kapsamlı bir barış olmayacağını, aksine gerginlikleri azaltmayı ve bölgenin istikrarını sağlamayı amaçlayan güvenlik düzenlemeleri ile sınırlı olacağını belirtti. Anlaşmanın yaklaşık %80'inin maddeleri üzerinde ön bir uzlaşma sağlandığı ifade edildi.
Kaynaklar ayrıca, Suriye ve İsrail arasındaki güvenlik görüşmelerinin Bakü ve Paris gibi başkentlerde devam ettiğini, güney Suriye'deki güvenlik düzenlemelerinin neredeyse nihai hale getirildiğini belirtti.
Bu bağlamda, Suriye haber ajansı "SANA", Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin, gerginliği azaltma ve Suriye iç işlerine müdahale etmeme konularını görüşmek üzere bir İsrail heyetiyle bir araya geldiğini bildirdi. Ayrıca, Süveyda ilinde ateşkesin izlenmesini destekleyen anlaşmalara ulaşılması gerektiği vurgulandı.
Toplantı, 1974 yılında imzalanan Suriye-İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasını yeniden etkinleştirmek için de bir fırsat oldu. Bu anlaşma ile Golan Tepeleri'nde Birleşmiş Milletler gözetiminde bir tampon bölge oluşturulmuştu.
Son açıklamalarında, Şer, Suriye'nin herhangi bir bölünmesine kesinlikle karşı olduğunu belirterek, ülkenin birleştirilmesi mücadelesinin "kanla veya askeri güçle olmaması gerektiğini" ifade etti.
Şer, güney Suriye'deki müdahale konusunda İsrail'i sorumlu tutarak, bazı tarafların iç kazançlar elde etmek için bölgesel güçlere dayanma çabalarını kınadı.
Şer, İdlib ilinin önde gelenleriyle yaptığı bir tartışma sırasında şunları söyledi: "Suriye'yi kurtarma mücadelesinde rejimi devirdik, şimdi ülkeyi birleştirmek için başka bir mücadele var ve her türlü zorluğa rağmen hiçbir bölünmeye izin vermeyeceğiz."
Bu yeni adım, bölgede karmaşık bir atmosfer içinde atılıyor ve Şam ile Tel Aviv arasında yeni bir güvenlik iletişimi dönemine kapı açıyor. Bu, güney Suriye'de nispi bir güvenlik istikrarına yol açabilir, şu anda kapsamlı bir barış anlaşması imzalamadan.