Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün pazar günü Ukrayna'yı destekleyen "istekli ülkeler" ile video konferans sonrası yaptığı açıklamada, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in Ukrayna ile barış istemediğini, sadece Kiev'in teslim olmasını istediğini belirtti.
Macron kararlılıkla şunları söyledi: "Putin'in barış istediğini düşünüyor muyum? Cevap kesinlikle hayır, o Ukrayna'nın teslim olmasını istiyor."
Macron, arzuladığı barışın uluslararası hukuka ve tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösteren sağlam ve kalıcı bir barış olduğunu vurgulayarak, bunun için Avrupalılar ve Ukraynalılar arasında birleşik bir cephe oluşturulmasının gerekliliğini belirtti.
Amerikan Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodymyr Zelensky arasında Washington'da yapılacak beklenen toplantıya hazırlık olarak Macron, Trump'ın da Rusya ve Ukrayna arasında barış arayışında olduğunu belirtti, ancak Trump'ın Ukrayna için önerdiği güvenlik garantilerinin -tam üyelik olmaksızın NATO benzeri bir koruma- gerçek hayatta yeterli olmayabileceği konusunda uyardı ve "mesele özdür, sadece teori değil" dedi.
Macron, Ukrayna toprakları veya Avrupa güvenliği ile ilgili herhangi bir tartışmanın Ukraynalıların katılımı olmadan yapılamayacağını vurgulayarak, gelecekteki herhangi bir Ukrayna dosyasını ele alan zirveye Avrupalıların da dahil edilmesi çağrısında bulundu ve "Avrupalıların çıkarlarını savunmak için Washington'a gideceğiz, sadece Ukraynalı Cumhurbaşkanı'na eşlik etmek için değil" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Macron'un açıklamalarına yanıt vererek bunları "yalanlar" olarak nitelendirdi.
Zakharova, Telegram üzerinden Moskova'nın 2014 yılında Kırım'ın ilhakı ve Ukrayna'nın doğusunda Rusya destekli ayrılıkçılarla yaşanan çatışmanın ardından imzalanan Minsk anlaşmaları çerçevesinde yedi yıl boyunca "barışçıl bir çözüm" sunduğunu doğruladı.
Zakharova ayrıca, Macron'u "savaş alanında zafer" olasılığını gündeme getirdiği için eleştirerek, bunun gerçekleşmeyeceğini bildiğini belirtti ve Ukrayna'ya daha fazla silah sağlamakla ve krizi daha da karmaşıklaştıran "yanlış vaatler" vermekle suçladı.