Libyalı gazeteci ve aktivist "Hanan El Maqoub" duygular ve sürprizlerle dolu bir hikayede, 44 yıl sonra biyolojik ailesini bulmayı başardı.
Hanan yetimhanede büyüdü, ikinci yaşındayken bir Libya ailesi tarafından evlat edinildi.
Ancak hayatı zorluklarla doluydu, evlatlık anne ve babasının ölümünden sonra, 26 yaşındayken bakım evinin onu geri istemesiyle yasal bir şokla karşılaştı ve bu da onu Bingazi'den ayrılmaya ve Mısır'da medya ve insan hakları alanında çalışmaya yönlendirdi.
Aniden, hayatı beklenmedik bir şekilde değişti, "TikTok" platformunda "Let Me Tell You" adlı canlı bir program sunarken "Omar Musa" adında bir gençten bir arama aldı, doktorların doğum sırasında bebeğini kaybettiğini söylediği annesinin hikayesini anlattı, ancak Hanan ile biyolojik kardeşleri arasındaki büyük benzerlik annesini ölümüne şüpheyle karşı karşıya bıraktı.
Bu arama Hanan'ın şüphelerini uyandırdı, programdan sonra Omar Musa'yı aramaya karar verdi ve genç adamın biyolojik kardeşi olduğunu ve gerçek ailesinin tüm bu yıllar boyunca onu aradığını keşfetti.
Hanan, sosyal medya hesaplarından paylaştığı bir video klibinde şunları söylüyor:
"Kökeni bilinmeyen ve aileden kopmuş biri olduğumu düşünüyordum, ancak benim gibi bir ailem olduğunu keşfettim, annem benim bir kopyası, amca ve halam var, ve Sebha şehrinde büyük bir kabileye aitim."
Duyguları sevinç ve şaşkınlık arasında karışıktı, hayatının sadece kaybolmuş biri değil, uzun yıllar boyunca onu arayan büyük bir ailenin bir parçası olduğunu hissetti.
Hanan için acı olan şey, ailesinin yokluğundan dolayı tüm hayatını psikolojik yabancılık ve izolasyon içinde geçirmiş olması ve toplumun bakış açısından korktuğu için evlenmekten kendini mahrum bırakmış olmasıdır.
Bununla birlikte, bu hikayede en büyük mutluluk, tüm bu yılların ardından ailesini bulmasıdır, kaybolmuş yılların neden olduğu büyük acıya rağmen.