İsrailli Bir Gazete, İsrail Aracılığıyla Süveyda'da Esir Değişimi Görüşmelerini Ortaya Çıkardı

İsrail gazetesi "Yisrael Hayom", Suriye'nin Süveyda ilinde Dürzi topluluğu temsilcileri ile Bedevi kabileleri arasında, yüksek rütbeli bir İsrail yetkilisinin de katılımıyla esir değişimi anlaşması yapılması amacıyla devam eden temasların varlığını ortaya çıkardı.
Gazete, İsrail yetkilisinin doğrudan Dürzi topluluğunun mensuplarıyla iletişim halinde olduğunu belirtirken, ABD dahil üçüncü tarafların, Suriye hükümeti ve Bedevi kabileleri ile görüşmeleri yönettiğini ve önümüzdeki günlerde tüm esirlerin serbest bırakılma olasılığına olan umutlarını dile getirdi.
"Yisrael Hayom", siyasi kaynaklardan alıntı yaparak, İsrail hükümetinin bu gelişmeleri, İsrail'in güney bölgelerinde varlığını güçlendirmek için kullandığını ve bunun "İsrail'in güvenliği için hayati bir gereklilik" olduğunu, "Dürzleri koruma" ve "güneyde istikrarın sağlanması" anlamına geldiğini iddia etti. Ayrıca, ABD yönetiminin bu rolü tanıdığını ve esir değişimi çabaları kapsamında İsrail ile işbirliği yaptığını belirtti.
Rapor, Süveyda'daki son olayları, İran yanlısı İslamcı grupların ve milislerin iddia edilen faaliyetlerini bir araya getirerek, bu tehditlerin İsrail güvenlik kurumunun, gelecekte Suriye topraklarında "puffer bölgeyi" koruma çağrısını desteklediğini ve 7 Ekim 2023'teki Gazze saldırısına benzer bir saldırıya karşı tedbir alınması gerektiğini belirtti.
İsrail ordusunun Suriye'de uyguladığı yeni güvenlik doktrinini sıkı bir şekilde uyguladığını ve üç güvenlik halkasına dayandığını belirtti: İsrail içinde askeri varlığın güçlendirilmesi, sınırı ayıran yapay bir vadi oluşturulması ve Suriye topraklarında 3 ila 5 kilometre genişliğinde bir güvenlik kuşağı oluşturulması, herhangi bir silahlı kişinin bulunmasını engellemek için silahsızlandırılmış bir bölge oluşturulması ve Şam'dan Ürdün sınırına kadar uzanan bir silahsız bölge oluşturulması.
İsrail kaynakları, "Süveyda'daki son olayların, İsrail'in bu puffer bölgeden vazgeçemeyeceğini gösterdiğini" vurgulayarak, düşmanca niyetler hakkında önceden istihbarat eksikliğinin, "ani saldırıları önlemek için önceden tedbirler almayı haklı çıkardığını" belirtti.
Benzer bir bağlamda, İsrail yetkililerinin, mevcut hedefin "durumu sakinleştirmek" olduğunu ve bu sakinleştirmenin "gelecekteki olası saldırılardan endişeler devam ettiği sürece" geçici olduğunu belirtti.