İran, Avrupa'yı "belirsiz sonuçlar" ile uyarıyor, rolünü yıkıcı olarak tanımlıyor

İran hükümeti, Avrupa ülkelerine "tüm senaryoların masada olduğunu" ve koşulların "tamamen değişeceğini" uyarısında bulundu, eğer "tetik mekanizması" olarak bilinen uluslararası yaptırımların yeniden uygulanması için harekete geçerlerse.
Uyarı, İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Baqayi'nin, resmi İran haber ajansı "İsna" tarafından aktarılan bir Alman medya kuruluşuyla yaptığı röportajda dile getirildi.
Baqayi, Tahran'ın "Avrupalılarla en iyi çözüme ulaşmak için diyaloga hazır olduğunu" vurguladı, ancak ekledi: "Ama kılıçla tehdit etmek faydasızdır", tetik mekanizmasının devreye sokulmasının yapıcı bir adım olmadığını belirtti.
Sözcü, "tetik mekanizası"na başvurulmasını eleştirerek, bunun "yasadışı, mantıksız ve zararlı" olduğunu ifade etti ve "2231 sayılı kararın çıkmasından on yıl sonra, İran'ın barışçıl nükleer programının Güvenlik Konseyi önünde kalmaması gerektiğini" belirtti.
Baqayi, Tahran'ın bazı nükleer taahhütlerinden geri çekilme nedenlerini sıralayarak, "İran her zaman nükleer anlaşmaya bağlı kalmıştır" ve "ABD'nin tek taraflı çekilmesi ve Avrupalıların taahhütlerini yerine getirmemesi, Tahran'ın taahhütlerini azaltmasının nedenidir" dedi. Bu adımların "haklar ve yükümlülükler arasında denge sağlamak amacıyla anlaşmanın metni ve ruhuna uygun olarak geldiğini" vurguladı.
Güven inşasının "karşılıklı adımlar gerektirdiğini" belirten Baqayi, "İran'ın güveninin büyük ölçüde zarar gördüğünü ve diğer tarafların ciddiyetini kanıtlamasını talep etme hakkına sahip olduğunu" söyledi.
Güçlü bir yanıt olarak, sözcü, ülkesine baskı yapma girişimlerinden uyararak, "Herhangi bir Batılı düşünce, İran'ı zayıflatma veya daha fazla baskı altına alma olasılığı, sadece bir "hayal" ve "yanlış hesaplama"dır" diyerek, Tahran'ın "herhangi bir koşul altında yasal haklarından vazgeçmeyeceğini" vurguladı.
Baqayi, nükleer dosyadaki Avrupa'nın rolüne sert eleştiriler yönelterek, bunu "hayati bir rolün yıkıcı bir role dönüşmesi" olarak tanımladı ve Avrupalıları müzakerelerde "yıkıcı bir rol oynamakla" suçladı. Ayrıca, Alman Şansölye Olaf Scholz'un son açıklamalarına atıfta bulunarak, bunların "üzücü ve aşağılayıcı" olduğunu belirtti ve bunun "Almanya'nın İran kamuoyundaki imajını bozduğunu" söyledi.
Hatırlatmak gerekir ki, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya - anlaşmayı imzalayan üç Avrupa ülkesi - daha önce, 2015 yılındaki anlaşmanın bir parçası olan "tetik mekanizası"nı devreye sokma tehdidinde bulunmuştu; bu mekanizma, İran'ın anlaşmanın şartlarına uymaması durumunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlarını yeniden uygulamasına izin veriyor.