Suriye ekonomik sahnesinde nispeten bir rahatlama yaratabilecek dikkate değer bir adım olarak, Maliye Bakanı Dr. Muhammed Yusr Bernia'nın, Suriye'nin aylık 29 milyon dolar değerinde Katar hibesi aldığını duyurduğunu belirtti. Bu hibe üç ay boyunca uzatılabilir ve sağlık, eğitim, sosyal işler gibi hayati sektörlerde çalışanların maaş ve ücretlerinin bir kısmını ödemek üzere ayrılacak, ayrıca sivil emeklilere de verilecek.
Bernia, bu cömert girişimi tanımlayarak Katar hükümetine derin teşekkürlerini iletti ve bu hibelerin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile koordineli bir şekilde yönetildiğini belirterek onun meşruiyet ve şeffaflık özelliğine sahip olduğunu vurguladı.
Ayrıca, bu hibenin uygulanmasından sorumlu olan Amerikan Hazine Bakanlığı'nın hızlı bir şekilde yanıt verdiğini ve bu hibenin uygulanan yaptırımlardan muaf tutulduğunu belirtti. Bu, ülkeye uygulanan ekonomik ablukanın hafifletilmesine katkıda bulunabilecek cesaretlendirici bir adım olarak değerlendirildi.
Bernia'ya göre, bu hibe aylık maaş faturalarının yaklaşık beşte birini karşılıyor ve hükümetin mali sistemde güveni ve dürüstlüğü artırmayı amaçladığı reform çerçevesinde geliyor.
Ancak, zorlukları göz ardı etmedi ve bu adımın, önemine rağmen sürdürülebilirlik sağlamak için yapısal reformlarla eşlik etmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan, Hama Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Muhammed, bu Katar desteğinin sadece maaşları finanse etmekten öte, siyasi ve ekonomik boyutları olan bölgesel ve uluslararası bir koordinasyonun parçası olduğunu belirtti. Bu desteği, Suriye içinde yaşam koşullarını iyileştirerek ve halk arasındaki gerilimi azaltarak kısmi bir istikrar sağlamak için kullanıldığını ifade etti.
Analizine göre, maaşlardaki beklenen %400'lük artışın alım gücüne olumlu yansıyabileceğini ve özellikle gıda, ilaç ve yakıt gibi temel mallar sektöründe ticareti teşvik edebileceğini belirtti.
Ayrıca, yerel endüstrilerin tüketimin artmasından faydalanabileceğini ancak uygun altyapının sağlanması şartıyla, ancak yüksek enflasyon ve yerel para biriminin değer kaybının olumlu etkisini sınırlayacağını ve artışın etkisini sınırlı tutacağını belirtti.
Artan harcamaların özel sektöre yansıyabileceğini ve resmi sektörün zayıflığını ve ihtiyaçları karşılayamama sorununu ortaya çıkarabileceğini belirtti. Ayrıca, artan ithalata dayanmanın, komşu ülkelerin ekonomilerine daha fazla fayda sağlayabileceğini,