Fadi Saqr'ın açıklamaları geniş çapta tartışma yaratıyor.. Aktivistler ve insan hakları savunucuları onun hesap vermesini talep ediyor.

Eski Suriye rejimi altındaki "Ulusal Savunma" lideri Fadi Saqr'ın açıklamaları, Dayanışma Mahallesi katliamından sorumlu olmadığını reddetmesi ve mevcut hükümetten herhangi bir af almadığını belirtmesiyle insan hakları ve halk çevrelerinde öfke ve kınama dalgasına neden oldu. Saqr, katliamdan sonra görevine atandığını belirtti.
"New York Times" gazetesi, Saqr'ın "Eğer İçişleri Bakanlığı bana karşı herhangi bir kanıtı olsaydı, bugün onlarla çalışmazdım" dediğini aktardı. Saqr, Suriye yargı makamlarının suçlamalarını kanıtlayacak delilleri olmadığını iddia ederek yasal işlemlere hazır olduğunu belirtti.
Saqr ayrıca, mezhepsel geçmişi (Alevi) ve eski rejime bağlı güçlerin lideri olarak, destekçileri yeni hükümeti terk etmemeleri konusunda ikna etme yeteneğine sahip olduğunu iddia ederek, geçiş sürecindeki rolünün "istikrarı sağlamaya" katkıda bulunduğunu belirtti.
Saqr'ın açıklamaları eleştirilere yol açtı ve insan hakları örgütleri tarafından hesap vermeyi kaçınma girişimi olarak değerlendirildi, özellikle resmi etkinliklerde sıkça görünmesi dikkate alındığında. Bu etkinlikler arasında, Şam'daki Bilgi Bakanlığı binasında "Sivil Barış Komitesi" tarafından düzenlenen basın toplantısı da yer alıyor. Komitenin üyesi Hasan Soufan'ın yönettiği bu toplantıda, eski subayların yargılanmadan serbest bırakılması politikasını savunarak bazılarını "zafer ortakları" olarak nitelendirdi ve eleştirmenleri suçlamalarını "güvenilir kanıtlarla" desteklemeye çağırdı.
Son zamanlarda Saqr'ın "Alevi Mahallesi Önde Gelenleri Konseyi" tarafından düzenlenen bir taziye töreninde Şam Valisi Maher Marouan ve Sivil Barış Komitesi Başkanı ile birlikte görünmesi geniş çapta rahatsızlık yarattı. Tören, Şam'da kaçırılanların anısına yapılmışken, Saqr'ın hala resmi suçlamalarla karşı karşıya olduğu ve cinayet ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya olduğu gerçeği göz önünde bulunduruldu.
Saqr, daha önce "Ulusal Savunma Kartalı" olarak adlandırılmıştır ve adı Suriye'deki en şiddetli şiddet olaylarından biriyle ilişkilendirilmiştir. 2012'den ber