Yeni Zelanda'daki Otago Üniversitesi'nden yapılan son araştırma heyecan verici bir bilimsel keşif sunuyor: Gözlerinize bakmak sadece rutin bir kontrol olmaktan öte olabilir; hafıza belirtileri ortaya çıkmadan önce demans belirtilerini erken tespit etmeye yardımcı olabilir.
Üniversitedeki psikoloji profesörü Dr. Ashley Parietti-Young, gözde bulunan retinanın doğrudan beyinle bağlantılı olduğunu ve merkezi sinir sisteminin bir parçası olduğunu belirtiyor, bu da onu beyin durumunu hassas bir şekilde yansıtan bir ayna haline getiriyor.
Gözün arka kısmındaki ışığa duyarlı tabaka olan retina, Alzheimer gibi hastalıklarla ilişkilendirilebilecek beyindeki değişiklikleri ortaya çıkarabilir.
Çalışmaya göre, gözdeki küçük kan damarları, demansla ilişkili olabilecek olası hasar belirtilerini tespit etmek için hayati bir yol olabilir ve dar arterlerin ve geniş venlerin, beyin yaşlanması belirtileri gösteren bireylerde daha sık tekrarlandığına dikkat çekiyor, bu da göz muayenesinin erken teşhis için bir araç olarak kullanılmasının kapısını aralıyor.
Araştırma ayrıca, göz muayenelerinin, genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonra demansı tespit eden bilişsel testlerden veya manyetik rezonans görüntüleme gibi maliyetli testlerden daha etkili olabileceğini gösteriyor.
Öte yandan, retina muayenesi hızlı, minimal invaziv ve kolay erişilebilir bir yöntemdir.
Ancak umut verici olsa da, araştırmacılar şu anda göz muayenesinin demansı doğru bir şekilde öngörmek için kesin bir yöntem olamayacağı konusunda uyarıyorlar.
Retina muayenesinin demans teşhisi için güvenilir bir araç haline gelmesi için yapılması gereken çok iş olduğunu vurgulayan çalışma, göz sağlığının sadece görme yeteneğiyle sınırlı olmadığını, uzun vadede beyin sağlığını korumada önemli bir unsur olabileceğini belirtiyor.