Ethereum, tarihsel zirvesine yaklaşıyor ve Powell'ın işaretlerinin ardından kripto piyasasında büyük sıçramalar
Kripto para piyasaları, 22 Ağustos Cuma günü güçlü bir şekilde yükseldi ve Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'ın Amerikan Merkez Bankası'nın para politikalarında olası bir değişime işaret eden konuşmasının ardından, Ethereum'un tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşmasıyla büyük kazançlar kaydetti.
Ethereum, sektördeki yükselişleri %15'lik bir roket sıçramasıyla liderlik ederek, 4873 dolara yakın bir seviyede işlem görmeye başladı. 2021 yılında kaydedilen 4868.01 dolarlık rekorunu aşma çabası içinde, bu hafta 4000 dolara kadar düşüş yaşadı. Ancak, güçlü bir performans sergileyen tek kripto para birimi değildi; Bitcoin %4'ten fazla artış göstererek 117 bin dolara yaklaşırken, Solana %8.92 artışla 196.57 dolara yükseldi.
Bu patlayıcı yükseliş dalgası, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole sempozyumundaki konuşmasına doğrudan bir tepki olarak geldi. Konuşmanın ihtiyatlı tonu olmasına rağmen, Powell'ın yön değişikliği olasılığına dair işaretleri yatırımcıların iyimserliğini ateşledi. Powell bu konuda, "Para politikası kısıtlayıcı bir çerçevede kalırken, temel beklentiler ve risk dengesi değişiklikleri para politikası duruşumuzu ayarlamayı gerektirebilir" dedi.
Ayrıca, merkez bankası başkanı, bankanın çift hedefleri arasındaki "risk dengesi"nde bir değişim olduğunu belirtti ve ekonomik manzarayı etkileyen faktörler olarak vergi, ticaret ve göç politikalarında "kökten değişiklikler" olduğunu da vurguladı.
Bu açıklamaların ardından, piyasalar para politikası gevşetme beklentilerini artırdı; şu anda CME FedWatch aracı, Eylül ayındaki toplantıda faiz oranının çeyrek puan düşürülmesi için %75'lik bir beklenti gösteriyor.
Herhangi bir Amerikan para politikası gevşetmesinin olumlu etkisinin kripto piyasalarının ötesine geçerek gelişen ekonomilere ulaşması bekleniyor; doların değer kaybı, yerel para birimlerine yönelik baskıları azaltarak dolar cinsinden borçların hizmet maliyetlerini düşürüyor. Türkiye ve Mısır gibi ülkeler, kısa vadeli sermaye akışlarındaki artıştan ve yüksek getirili varlıklara olan yatırımcı iştahındaki iyileşmeden faydalanabilir.
Ancak analistler, küresel ekonominin keskin bir şekilde yavaşlaması durumunda risklerin devam ettiğine dair uyarılarda bulunuyor; bu, bu ülkelerin ihracatına olan talebi zayıflatabilir, oysa Amerikan para politikasındaki daha esnek yaklaşımından faydalanıyorlar.
