Çin, gizli silahını ortaya çıkarıyor: Dünyanın yüzünü değiştiren bir ekonomik savaş.
February 18, 2025173 GörüntülenmeOkuma Süresi: 2 dakika

Yazı Boyutu
16
Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşının şiddetlenmesiyle, Pekin biyoteknoloji endüstrilerindeki hakimiyetini artırmak için geleneksel olmayan yöntemler kullanmaya başlıyor, bu da küresel tedarik zincirlerinin istikrarını tehdit ediyor.
Batı ile ekonomik gerilimlerin artmasıyla, Çin ileri teknolojilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda dünyayı kendine çeken birçok yeniliğin ihracatına sıkı kısıtlamalar getiriyor, örneğin gelişmiş piller ve nadir metaller gibi. Bu kısıtlamalar, işlemlerinde bu teknolojilere bağımlı olan küresel şirketler arasında endişe yaratıyor ve küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılmasına yol açabilir.
Bu politikalardan en çok etkilenecek şirketler arasında "Apple" ve "Foxconn" gibi şirketler bulunmaktadır, çünkü Foxconn, Hindistan'a ileri ekipman ve mühendisler göndermede büyük engellerle karşılaşmıştır, Çin dışında tedarik zincirlerini genişletmeye çalıştığı bir dönemde.
Çin, teknoloji bileşenlerinin ana tedarikçisi olmasına rağmen, bu teknolojilerin dışarıya akışına engeller koymaya başladı, bu da mühendislerin ülkeyi terk etmesini de içeriyor.
Ayrıca, kısıtlamalar sadece ekipmanları değil, aynı zamanda lityum ve tungsten gibi temel doğal kaynakları da kapsıyor, bu maddeler elektrikli araçlar ve elektronik cihazlarda kullanılan piller ve mıknatıslar endüstrisinin sinirini oluşturuyor.
Bu şekilde, Çin sadece ham maddeleri değil, aynı zamanda işleme teknolojilerini de kontrol ediyor, bu da onu ileri teknoloji alanlarında göz ardı edilemeyen bir ekonomik güç haline getiriyor.
Çinli şirketlerin pil endüstrisindeki teknolojik üstünlükten faydalanmaya çalışırken, küresel şirketler bu teknolojilere erişim için gerekli lisansları almak için sürekli bir yarış içinde bulunuyorlar.
Bazı şirketler Çin teknolojisine yatırımlarını azaltmak zorunda kalabilir veya alternatifler aramak zorunda kalabilir, bu da dünya çapında ticari gerilimlerin tırmanmasına neden olabilir.
Bu bağlamda, Çin'in dünya çapındaki tedarik zincirlerinde kritik bir unsur olarak önemi artıyor, nadir metallerin işlenmesi teknolojileri ve manyetiklerin üretimi üzerindeki artan hakimiyetiyle, Çin kendisini modern endüstrilerin merkezine yerleştirmiş gibi görünüyor.
Bu durum, küresel ekonomik oyunun kurallarını yeniden yazıyor ve dünyayı eşi benzeri görülmemiş bir şekilde değiştirebilecek yeni zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.
Bu durumda, Çin ve Batı arasındaki ticaret savaşının daha karmaşık bir aşamaya gireceği görünüyor, bu savaşın teknolojiler ve temel kaynaklar etrafında dönmesi, gelecek on