İran Cumhurbaşkanı Masud Beşkian, Tahran'ın savaş alanını genişletmeyi veya Orta Doğu'nun istikrarını bozmak istemediğini ancak herhangi bir saldırıya kararlı ve acımasız bir şekilde karşılık vermeye hazır olduğunu doğruladı.
Beşkian, "Diplomatik pencerenin hala açık olduğunu" vurgulayarak, İran'ın empati, uzlaşma ve mantık üzerine kurulu yeni bir gelecek inşa etmek istediğini ve aynı zamanda özeleştiri yapmanın ve geçmişten ders çıkarmanın gerekliliğini kabul ettiğini belirtti.
Bu açıklamalar, İran ile İsrail arasındaki gerilimlerin tırmanışta olduğu bir dönemde geldi. Geçtiğimiz 13 Haziran'da İsrail'in İran hedeflerine yönelik düzenlediği saldırılar, askeri ve nükleer hedefleri hedef aldı ve Tahran'ın İsrail'e insansız hava araçları ve füzelerle karşılık vermesiyle sonuçlandı, bu durum 22 Haziran'da İran nükleer tesislerine hava saldırısı düzenleyen ABD'nin müdahalesine neden oldu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 24 Haziran'da duyurduğu ateşkesin İran tarafından güvenilir bulunmadığı, İran Savunma Bakanı Tümgeneral Aziz Nasirzadeh'in, herhangi yeni bir maceraya karşı çeşitli senaryolar hazırladığını ve 12 günlük savaşın İran'ın savunma ve saldırı kabiliyetlerini güçlendirmek için bir tatbikat olduğunu vurguladığı belirtildi.
Bu gelişmeler, Tahran ile Washington arasındaki nükleer müzakerelerin Uran zenginleştirme konusundaki anlaşmazlıklarının devam ettiği bir dönemde meydana geldi. İran'ın, uranyum zenginleştirme hakkından vazgeçmeyeceğini ve zenginleştirmenin yüzde 60'a ulaştığına dikkat çekilirken, Trump yönetiminin bunu "kırmızı çizgi" olarak gördüğü, uzmanların ise uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirilmesinin nükleer silah üretimi için gerekliliğine işaret ettikleri belirtildi.
Bu gerilimlerin bölgesel istikrarı olumsuz etkilediği ve olası bir tırmanış uyarılarıyla birlikte, İran'ın son savaşa rağmen askeri kapasitelerini sürekli olarak yeniden inşa ettiği, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Koordinasyon İşleri Yardımcısı Tuğgeneral İraj Mescedi'nin ifadesine göre devam ettiği belirtildi.