Avustralya Başbakanı Netanyahu'yu eleştiriyor ve Filistin Devleti'ni resmen destekliyor

Avustralya'nın dış politikasında eşi benzeri görülmemiş bir değişimle, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, hükümetinin gelecek ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin Devleti'ni resmen tanıyacağını açıkladı ve bu kararın Gazze'deki insani krizin artması ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun bu acıyı "sürekli inkarı" altında alındığını vurguladı.

Resmi ABC Avustralya kanalı ile yaptığı bir röportajda, Albanese, geçen Perşembe Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını açıkladı ve şöyle dedi:

"Netanyahu, daha önce kamuya açık bir şekilde söylediği şeyleri yineledi, yani Gazze'deki masumların maruz kaldığı felaket sonuçlarını inkar etti" diyerek, Netanyahu hükümetinin müttefiklerini dinlemekteki isteksizliğinin Avustralya'nın kararını almasına neden olduğunu belirtti.

Avustralya'nın yeni durumu, Albanese'nin ülkesinin Filistin Devleti'ni tanıma niyetini açıklamasından sadece bir gün sonra geldi ve böylece Fransa, Britanya ve Kanada gibi benzer adımlar atan büyük ülkelere katıldı; bu, İsrail'e yönelik artan uluslararası baskıların bir parçası.

Albanese, Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasının, Filistin Yönetimi tarafından sunulan belirli taahhütlere bağlı olduğunu, bunların en önemlisinin Hamas'ın gelecekteki bir Filistin Devleti'nde herhangi bir rol oynamayacağı olduğunu açıkladı.

Bu arada, sağ eğilimli muhalefet lideri Susan Ley, karara şiddetle karşı çıktığını belirterek, bunun Avustralya'nın İsrail ve Filistin'e yönelik geleneksel politikasıyla çeliştiğini ifade etti.

Ley, bu adımın "Avustralya'nın Amerika ile olan ilişkisini tehlikeye atabileceği" konusunda uyarıda bulunarak, 2GB radyosuna verdiği röportajda, Filistin Devleti'nin tanınmasının "bir barış sürecinin sonucu olması gerektiğini, öncüsü olmaması gerektiğini" vurguladı.

Albanese'nin, geçen Mayıs'taki genel seçimlerde kazandığı hükümetin işçi partisinin lideri olarak, geçen ay Filistin Devleti'ni tanıma konusunda bir zaman çizelgesi koymayacağını açıkladığı hatırlatılmalıdır; bu, özellikle ülkede büyük Yahudi ve Müslüman azınlıkların varlığı göz önüne alındığında, Avustralya kamuoyunun bölünmesi konusunda uyarılarla birlikte geldi.

Ancak son haftalarda genel ruh hali köklü bir değişim geçirdi, özellikle İsrail'in Gazze'de askeri kontrol niyetine dair açıklamalar ve sivil halk arasındaki açlık ve yetersiz beslenme ile ilgili artan BM raporları sonrasında.

Bu ay, on binlerce Avustralyalı, Gazze'ye insani yardım gönderilmesi ve artan krizin sona ermesi talebiyle Sydney Limanı köprüsünde büyük yürüyüşler düzenledi.

Flinders Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü Jessica Ginour, Avustralya kararının "halk ruhundaki bir değişimi yansıttığını" belirterek, şöyle dedi:

"Avustralyalıların çoğunluğu, Gazze'deki insani felaketin acil bir sonunu istiyor ve bu, hükümeti harekete geçirdi."

Bağlantılı bir gelişme olarak, Yeni Zelanda şu anda Filistin Devleti'ni tanıma yönünde benzer bir adım atmayı değerlendiriyor; bu adım, eski Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark tarafından sert eleştirilere maruz kaldı ve karar hakkında çekincelerini dile getirdi.

Bu şekilde, Avustralya, Filistin Devleti'ni tanıma yönünde artan uluslararası bir dalgaya katılmış oldu; bu, Gazze'deki devam eden savaşa son verme ve Filistin meselesine adil ve kapsamlı bir siyasi çözüm sağlama çağrısının arttığı bir ortamda gerçekleşti.