Kral Hüseyin Köprüsü'nde Silahlı Saldırı: İsrailli Askerlerin Ölümü ve Sınır Kapısının Kapatılması

Bölgedeki en önemli sınır kapılarından birinde ciddi bir güvenlik tırmanışı sırasında, iki İsrail güvenlik gücü üyesi hayatını kaybetti; biri yirmilerinde, diğeri ise yaklaşık 60 yaşındaydı. Bir üçüncü kişi ise ağır yaralandı. Bu olay, bugün sabah saatlerinde Ürdün ile İsrail arasındaki Kral Hüseyin Köprüsü (Allenby) sınır kapısında gerçekleşen bir silahlı saldırı ve bıçaklama olayında meydana geldi.

İsrail acil servislerine göre, saldırı üç silahlı kişi tarafından gerçekleştirildi ve bunlardan biri, Gazze'ye giden insani yardım malzemeleri taşıyan bir kamyonla sınır kapısına ulaştı.

Kapıya vardığında, bir bıçak ve tüfek çıkararak birkaç kişiye ateş açtı ve bıçakladı; bu da iki askerin ölümüne yol açtı.

İsrail polisi tarafından yayınlanan görüntülerde, saldırıda kullanılan bıçak ve tüfeğin kana bulanmış olduğu görüldü. Güvenlik kaynakları, saldırganın hemen etkisiz hale getirildiğini doğruladı.

Olayın ardından, Ürdün resmi makamları Kral Hüseyin Köprüsü'nde geçişlerin askıya alındığını duyurdu ve bu kararın İsrail tarafında sınır kapısının kapatılmasının ardından alındığını belirtti.

Kral Hüseyin Köprüsü, Ürdün ile İsrail arasındaki en önemli ticari ve insani geçiş noktalarından biridir ve özellikle Filistinliler tarafından, Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanı'na seyahat etmek için kullanılmaktadır; özellikle hac ve umre için. İsrail, Filistin tarafında bu kapıyı kontrol etmekte ve buna Allenby Sınır Kapısı adını vermektedir; Filistin Yönetimi ise buna Karame Kapısı demektedir.

Bu saldırı, Eylül 2024'te Ürdün'den aynı sınır kapısına sızarak üç İsrail sivilini öldüren bir silahlı olayı hatırlatıyor. O saldırgan, güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü ve bu durum o zaman sınır kapısının iki gün boyunca kapatılmasına neden olmuştu.

Şu ana kadar, İsrail veya Ürdün hükümeti, saldırının arka planı veya saldırganların kimliği hakkında ayrıntılı resmi açıklamalar yapmadı. Olay yerinde soruşturmalar devam etmekte ve her iki tarafta da büyük bir güvenlik alarmı söz konusu.

Bu olayın, Batı Şeria, Ürdün ve İsrail arasındaki zaten gergin olan güvenlik durumunu daha da etkilemesi bekleniyor; özellikle Gazze'deki insani durumla ilgili artan gerilimler ve sınır kapılarındaki hareketlilik göz önüne alındığında.