"Uluslararası Af Örgütü", Suriye Hükümeti'ni Sahil Bölgesi'nden Kadın ve Kız Çocuklarının Kaybolması Hakkında Soruşturma Açmaya Çağırıyor

Uluslararası Af Örgütü, Suriye Hükümeti'ni, Suriye sahilinde kadın ve kız çocuklarının kaybolması konusunda acil bir soruşturma açmaya ve aylardır bilinmeyen kaderlerini ortaya çıkarmaya çağırdı.

Örgüt, Suriye'nin çeşitli vilayetlerinde, özellikle Tartus, Lazkiye, Humus ve Humus'ta, geçen Şubat ayından bu yana Alavi topluluğundan kadınlar ve kız çocuklarını hedef alan "kaçırma ve zorla kaybetme vakalarını" belgeledi.

Örgüt, bugün Pazartesi günü yayımladığı bir bildiride, kayıp olan bazı kadınların kaderi hakkında yeterli bilginin eksikliğine ve resmi soruşturmalarda somut ilerleme belirtilerinin olmamasına dikkat çekti.

Bildiride, örgütün sekiz vakayı detaylı olarak belgelediği ve diğer onlarca vakayla ilgili raporlara eriştiği belirtildi. Bu vakalar arasında, çocuk kızlar da dahil olmak üzere, gündüz vakti kaçırılanlar bulunmaktadır. Bazı ailelerden fidye talepleri geldiği, diğerlerinin ise kurbanların zorla evlendirilme veya kötü muamele görmesi ihtimalinden bahsettikleri ifade edildi.

Bildiride, bazı kurban ailelerinin kızlarının kaybolması hakkında güvenlik ve polis merkezlerine başvurduğu ancak kızlarının kaderi hakkında resmi bir yanıt veya güncelleme alamadıkları belirtildi. Ayrıca bazı ailelerin kaçırma olaylarıyla ilgili negatif bir muamele gördüğü veya suçlandığı ifade edildi.

Örgüte göre, bir aile, fidye talebi içeren bir telefon görüşmesi aldıklarını bildirdi ancak şu ana kadar güvenlik birimlerinden net bir sonuç alamadıkları belirtildi.

Bu olaylar, özellikle Alavi çoğunluğun yaşadığı yerlerde, toplumda eşi benzeri görülmemiş bir endişe dalgasına neden oldu. Korku ve tehdidin hakim olduğu, kadınların tek başlarına okula, işe veya günlük ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkmaktan kaçındığı belirtildi.

Örgüt, Suriye yetkililerinin bu olaylara ciddiyetle ve şeffaflıkla yaklaşması, ailelere net bilgiler sunması, sorumluları takip etmesi ve kadınları her türlü şiddet ve ihlalden koruması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, resmi bir yanıtın olmamasının, yetkililerin daha önce taahhüt ettikleri hukuk devleti inşası sözleriyle uyumlu olmadığını belirtti.