Kamboçya ve Tayland Arasındaki Silahlı Çatışmalarda 32 Kişi Öldü, Uluslararası Çağrılarla Ortamın Sakinleşmesi İsteniyor

On yıldan fazla bir süredir görülmeyen şiddetli bir tırmanışla, Tayland ve Kamboçya arasındaki sınırda ikinci gün üst üste kanlı çatışmalar yaşandı ve taraflardan 32 kişinin ölümüne neden oldu.

Kamboçya, ateşkes için derhal ve koşulsuz bir çağrı yaparken, uluslararası uyarılar eşliğinde durumun açık bir çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor.

Birleşmiş Milletler'deki Kamboçya Büyükelçisi Chhea Kieu, Güvenlik Konseyi'nin kapalı bir toplantısının ardından yaptığı açıklamada ülkesinin koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu ve anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesinin önemini vurguladı.

Kieu, "Bizim gibi küçük bir ülkenin, üç kat daha küçük bir orduya ve hava kuvvetlerine sahip olmayan bir ülkenin nasıl büyük bir komşuyu hedef alabileceğini" sordu.

BM Güvenlik Konseyi'nin tarafları sakin olmaya ve diplomatik bir çözüm bulmaya çağırdığını ve Kamboçya'nın da bunu hedeflediğini belirtti.

Çatışmalar Perşembe günü başladı, Tayland'ın sınırlardaki Kamboçya bölgelerini hedef alan hava saldırıları düzenlemesinin ardından Kamboçya, Tayland toprakları içindeki sivil tesisleri hedef alan topçu ateşiyle karşılık verdi, bunlar arasında bir petrol istasyonu ve bir hastane bulunmaktaydı.

Saldırılar Cuma günü de devam etti ve yerel medya kaynakları Tayland'ın ek hava saldırıları gerçekleştirdiğini bildirdi.

Cumartesi sabahının erken saatlerinde, Kamboçya Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Chhum Socheat, 7'si sivil ve 5'i asker olmak üzere 12 kişinin daha öldüğünü duyurarak Kamboçyalı ölü sayısını 13'e yükseltti.

Buna karşılık Tayland, 6 asker ve 13 sivil, aralarında çocukların da bulunduğu, 29 askerin ve 30 sivilin yaralandığı bilgisini paylaştı.

İki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığı, 2011'den bu yana yaşanan en tehlikeli çatışmayı temsil ediyor, savaş uçakları, tanklar ve topçuların savaş operasyonlarında kullanıldığı bir ortamda uluslararası toplumun şimdiye kadar dikkatli bir sessizlik içinde olduğu ve önümüzdeki günlerdeki diplomatik gelişmelerin nasıl sonuçlanacağı konusunda bekleyişin sürdüğü bir süreçtir.